By Day İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Day
Day kelimesi “gün” anlamına gelmektedir.
- Today is a beautiful day. (Bugün harika bir gün.)
- We spent the day at the beach. (Plajda gün boyu geçirdik.)
- I wake up early every day. (Her gün erken uyanırım.)
- He works day and night. (O gece gündüz çalışır.)
- It was a long day at work. (İşte uzun bir gün geçirdim.)
- I need to take a break from my busy day. (Yoğun günümden bir mola vermeliyim.)
- I have a busy day ahead of me. (Önümde yoğun bir gün var.)
- I always start my day with a cup of coffee. (Her zaman kahveyle güne başlarım.)
- She enjoys spending the day with her friends. (Arkadaşlarıyla günü geçirmekten keyif alır.)
- I can’t wait for the day when I can travel again. (Yeniden seyahat edebileceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.)
- The wedding day was perfect. (Düğün günü mükemmeldi.)
- I had a bad day at work. (İşte kötü bir gün geçirdim.)
- The sun shines brightly during the day. (Güneş gün boyunca parlak bir şekilde parlar.)
- I like to go for a walk during the day. (Gün içinde yürüyüş yapmaktan hoşlanırım.)
- We need to make the most of our day off. (İş günü dışında en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.)
- It’s important to stay hydrated throughout the day. (Gün boyunca sıvı almak önemlidir.)
- She worked hard all day long. (Bütün gün boyunca çalıştı.)
- The day of the exam finally arrived. (Sınav günü sonunda geldi.)
- I usually feel tired at the end of the day. (Günün sonunda genellikle yorgun hissederim.)
- Let’s make it a productive day. (Üretken bir gün olsun.)
- He was daydreaming during class. (Sınıfta hayal kuruyordu.)
- The day was full of surprises. (Gün sürprizlerle doluydu.)
- We had a picnic on a beautiful day. (Güzel bir günde piknik yaptık.)
- I try to learn something new every day. (Her gün yeni bir şey öğrenmeye çalışırım.)
- The flowers bloom during the day. (Çiçekler gün içinde açarlar.)
- I can’t wait for the day when I graduate. (Mezun olduğum günü sabırsızlıkla bekliyorum.)
- The day started off cloudy, but it cleared up later. (Gün bulutlu başladı, ama daha sonra açıldı.)
- He’s been working on his project day and night. (Projesi üzerinde gece gündüz çalışıyor.)
- I had a lazy day, just watching movies and relaxing. (Tembel bir gün geçirdim, sadece film izleyip dinlendim.)
- The day went by so quickly, I can’t believe it’s already evening. (Gün çok hızlı geçti, akşam olduğuna inanamıyorum.)
Hemen Yorum Yaz