Buy-İn İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Buy-in Nedir?
Buy-in, bir oyun veya yarışmaya katılmak için gereken ücret ya da miktar anlamına gelir. Aynı zamanda bir fikre, projeye ya da işletmeye yatırım yapmak anlamında da kullanılır.
Örnek Cümleler:
- I need to pay the buy-in to participate in the poker tournament. (Poker turnuvasına katılmak için buy-in ödemem gerekiyor.)
- The buy-in for the race is $50. (Yarış için buy-in $50.)
- The company required a $10,000 buy-in from each investor. (Şirket her yatırımcıdan $10.000 buy-in istedi.)
- The buy-in for the investment opportunity was too high for me. (Yatırım fırsatı için buy-in benim için çok yüksekti.)
- The buy-in for the charity event was $100 per person. (Hayırseverlik etkinliği için buy-in kişi başı $100 idi.)
- The buy-in amount for the stock purchase was $5,000. (Hisse senedi satın alma işlemi için buy-in miktarı $5.000 idi.)
- He couldn’t afford the buy-in for the high stakes game. (Yüksek bahisli oyuna katılmak için buy-in’i karşılayamadı.)
- The buy-in for the fantasy football league is $25. (Fantazi futbol liginde buy-in $25.)
- The company’s buy-in program allowed employees to invest in company stock. (Şirketin buy-in programı, çalışanların şirket hisselerine yatırım yapmasına olanak tanıdı.)
- She decided to increase her buy-in to maximize her potential winnings. (Potansiyel kazançlarını maksimize etmek için buy-in’ini artırmaya karar verdi.)
- The buy-in for the online poker game was only $10. (Online poker oyunu için buy-in sadece $10 idi.)
- The buy-in for the golf tournament includes a complimentary breakfast. (Golf turnuvası için buy-in’e ücretsiz kahvaltı dahildir.)
- I had to borrow money to cover the buy-in for the poker game. (Poker oyunu için buy-in’i kapatmak için borç para almak zorunda kaldım.)
- The buy-in for the business venture was $50,000. (İş girişimi için buy-in $50.000 idi.)
- They required a buy-in of $500 to join the investment club. (Yatırım kulübüne katılmak için $500 buy-in istediler.)
- The buy-in for the startup was divided among the founders. (Start-up için buy-in, kurucular arasında bölündü.)
- I had to withdraw from the tournament because I couldn’t afford the buy-in. (Buy-in’i karşılayamadığım için turnuvadan çekilmek zorunda kaldım.)
- The buy-in for the gaming convention was $75 for the weekend. (Oyun fuarı için hafta sonu için $75 buy-in gerekiyordu.)
- The buy-in for the stock option program was $10,
- The company offered a discounted buy-in for employees who enrolled in the 401(k) program. (Şirket, 401(k) programına kayıt olan çalışanlar için indirimli buy-in sundu.)
Türkçe Karşılıkları:
- Poker turnuvasına katılmak için giriş ücreti ödemem gerekiyor.
- Yarış için buy-in 50 dolar.
- Şirket, her yatırımcıdan 10.000 dolar buy-in istedi.
- Yatırım fırsatı için buy-in benim için çok yüksekti.
- Hayırseverlik etkinliği için buy-in, kişi başı 100 dolar.
- Hisse senedi satın alma işlemi için buy-in miktarı 5.000 dolar.
- Yüksek bahisli oyuna katılmak için buy-in’i karşılayamadı.
- Fantazi futbol liginde buy-in 25 dolar.
- Şirketin buy-in programı, çalışanların şirket hisselerine yatırım yapmasına olanak tanıdı.
- Potansiyel kazançlarını maksimize etmek için buy-in’ini artırmaya karar verdi.
- Online poker oyunu için buy-in sadece 10 dolar.
- Golf turnuvası için buy-in’e ücretsiz kahvaltı dahildir.
- Poker oyunu için buy-in’i kapatmak için borç para almak zorunda kaldım.
- İş girişimi için buy-in 50.000 dolar.
- Yatırım kulübüne katılmak için 500 dolar buy-in istediler.
- Start-up için buy-in, kurucular arasında bölündü.
- Buy-in’i karşılayamadığım için turnuvadan çekilmek zorunda kaldım.
- Oyun fuarı için hafta sonu için 75 dolar buy-in gerekiyordu.
- Hisse senedi opsiyon programına katılmak için 10 dolar buy-in gerekiyordu.
- Şirket, 401(k) programına kayıt olan çalışanlar için indirimli buy-in sundu.
Hemen Yorum Yaz