Butcher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Butcher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Butcher, Türkçe anlamıyla “kasap” anlamına gelir. Butcher kelimesi genellikle et ve et ürünleri satan mağazaların sahibi veya çalışanları için kullanılır.
- The butcher is cutting a piece of beef. (Kasap bir parça biftek kesiyor.)
- I always buy my meat from the butcher. (Etimi her zaman kasaptan alırım.)
- The butcher shop is closed on Sundays. (Kasap dükkanı Pazar günleri kapalıdır.)
- My father used to work as a butcher. (Babam bir zamanlar kasap olarak çalışırdı.)
- The butcher is weighing the chicken. (Kasap tavuğu tartıyor.)
- I prefer to buy my meat from a local butcher. (Etimi yerel bir kasaptan almaya tercih ederim.)
- The butcher has a great selection of sausages. (Kasap harika sosis çeşitleri sunuyor.)
- The butcher is chopping up some lamb. (Kasap kuzu etini doğruyor.)
- I need to go to the butcher to buy some ground beef. (Kıyma almak için kasaba gitmem gerekiyor.)
- The butcher’s apron was covered in blood. (Kasabın önlüğü kanla kaplıydı.)
- My sister is a vegetarian, so she never goes to the butcher. (Kız kardeşim vejetaryen olduğu için kasaba hiç gitmez.)
- The butcher gave me a free sample of his homemade jerky. (Kasap ev yapımı jarkisinden bedava örnek verdi.)
- The butcher’s knives are very sharp. (Kasabın bıçakları çok keskin.)
- I asked the butcher to cut the meat into thin slices. (Kasaptan eti ince dilimlere kesmesini istedim.)
- The butcher’s assistant is packing up some pork chops. (Kasabın yardımcısı domuz pirzolası paketliyor.)
- The butcher uses a saw to cut through the bone. (Kasap kemikleri kesmek için testere kullanır.)
- The butcher recommended a sirloin steak for grilling. (Kasap ızgaraya uygun bir antrikot önerdi.)
- The butcher wrapped my meat in butcher paper. (Kasap etimi kasap kağıdına sardı.)
- The butcher’s display case is filled with fresh meat. (Kasabın vitrini taze etle dolu.)
- The butcher offers a discount if you buy in bulk. (Kasap toptan alırsan indirim yapıyor.)
- The butcher is known for his delicious homemade sausages. (Kasap ev yapımı lezzetli sosisleriyle tanınıyor.)
- The butcher sharpened his knives before opening the shop. (Kasap dükkanı açmadan önce bıçaklarını bileştirdi.)
- My friend works as a butcher’s apprentice to learn the trade. (Arkadaşım mesleği öğrenmek için kasap çırağı olarak çalışıyor.)
- The butcher recommended marinating the steak before grilling it. (Kasap ızgaraya koymadan önce bifteği marine etmeni önerdi.)
- The butcher has a loyal customer base because of his quality meat. (Kasap, kaliteli eti nedeniyle sadık müşteri kitlesine sahip.)
- The butcher’s wife runs a bakery next door. (Kasabın eşi yan tarafta bir fırın işletiyor.)
- The butcher explained the different cuts of meat to the customer. (Kasap müşteriye farklı et kesimlerini açıkladı.)
- The butcher offered to grind the beef for the customer. (Kasap müşterinin eti kıyma yapmayı teklif etti.)
- The butcher’s son is learning the family trade. (Kasabın oğlu aile mesleğini öğreniyor.)
- The butcher gave me cooking tips for the pork roast I bought. (Kasap aldığım domuz rostosu için pişirme önerileri verdi.)
Hemen Yorum Yaz