But For İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

But For İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

But kelimesi

But kelimesi, iki farklı düşünce veya durum arasında bir bağlantı olmadığını vurgulamak için kullanılan bir bağlaçtır.

Örnek cümleler:

1. I really want to go out, but it’s raining. (Dışarı çıkmak istiyorum ama yağmur yağıyor.)
2. She’s a great cook, but she doesn’t like to bake. (Harika bir aşçıdır ama fırınlanmış şeyleri yapmaktan hoşlanmaz.)
3. He’s very intelligent, but he can be arrogant at times. (Çok zeki ama bazen kibirli olabilir.)
4. I’m sorry, but I can’t come to your party. (Üzgünüm ama partiye gelemem.)
5. The movie was good, but the ending was disappointing. (Film iyiydi ama sonu hayal kırıklığına uğrattı.)
6. She’s rich, but she’s not happy. (Zengin ama mutlu değil.)
7. He’s a great basketball player, but he’s not very good at soccer. (Harika bir basketbol oyuncusu ama futbolda çok iyi değil.)
8. I wanted to buy the dress, but it was too expensive. (Elbiseyi satın almak istedim ama çok pahalıydı.)
9. The concert was amazing, but the venue was too small. (Konser harikaydı ama mekan çok küçüktü.)
10. I’m sorry, but I have to cancel our plans. (Üzgünüm ama planlarımızı iptal etmek zorundayım.)
11. She’s a great singer, but she’s too shy to perform in public. (Harika bir şarkıcı ama kamusal yerlerde performans sergilemek için çok utangaç.)
12. The food was delicious, but the service was slow. (Yemek lezzetliydi ama servis yavaştı.)
13. He’s a talented writer, but he doesn’t have a lot of experience. (Yetenekli bir yazar ama çok deneyimi yok.)
14. I really want to go on vacation, but I can’t afford it. (Tatil yapmak istiyorum ama bunu karşılayamam.)
15. She’s very smart, but she can be stubborn. (Çok akıllı ama inatçı olabilir.)
16. The book was interesting, but it was too long. (Kitap ilginçti ama çok uzundu.)
17. He’s a great guitarist, but he’s not a good singer. (Harika bir gitarist ama iyi bir şarkıcı değil.)
18. I love pizza, but I can’t eat it every day. (Pizzayı seviyorum ama her gün yiyemem.)
19. She’s very talented, but she doesn’t believe in herself. (Çok yetenekli ama kendine inanmıyor.)
20. The weather was beautiful, but it was too hot. (Hava güzeldi ama çok sıcaktı.)

For kelimesi

For kelimesi, bir şeyin nedeni, amacı, süresi veya karşılığı olarak kullanılan bir ilgeçtir.

Örnek

cümleler:

1. I’m studying for my exams. (Sınavlarıma hazırlanıyorum.)
2. He’s doing it for the money. (Parası için yapıyor.)
3. She’s been waiting for hours. (Saatlerdir bekliyor.)
4. They’re going to Paris for their honeymoon. (Balayı için Paris’e gidiyorlar.)
5. I’m going to the store for some groceries. (Bazı market alışverişi için dükkana gidiyorum.)
6. She’s been working for the company for five years. (Beş yıldır şirkette çalışıyor.)
7. He’s taking medicine for his headache. (Baş ağrısı için ilaç alıyor.)
8. We’re going to the beach for a day. (Bir gün boyunca sahile gidiyoruz.)
9. I’m sorry for what I said. (Söylediklerim için üzgünüm.)
10. She’s learning Spanish for her trip to Mexico. (Meksika seyahati için İspanyolca öğreniyor.)
11. He’s been in jail for two years. (İki yıldır hapiste.)
12. We’re going to the party for fun. (Eğlence için partiye gidiyoruz.)
13. I’m happy for you. (Senin için mutluyum.)
14. She’s been practicing piano for hours. (Saatlerdir piyano çalışıyor.)
15. He’s doing it for the environment. (Çevre için yapıyor.)
16. We’re donating money for the charity. (Hayır işleri için para bağışlıyoruz.)
17. I’m using a pen for writing. (Yazmak için bir kalem kullanıyorum.)
18. She’s going to the gym for exercise. (Egzersiz için spor salonuna gidiyor.)
19. He’s going to the store for a new phone. (Yeni bir telefon için dükkana gidiyor.)
20. We’re having a party for his birthday. (Doğum günü için parti düzenliyoruz.)