Burglar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Burglar Nedir?
Burglar, başkalarının evine ya da iş yerine izinsiz olarak giren ve hırsızlık yapan kişidir.
Örnek cümleler:
- The burglar broke into the house last night. (Hırsız dün gece eve girdi.)
- The burglar stole all the jewelry from the safe. (Hırsız, kasanın içindeki tüm mücevherleri çaldı.)
- The burglar was caught by the police. (Hırsız polis tarafından yakalandı.)
- The burglar left his fingerprints on the window. (Hırsız, pencerede parmak izlerini bıraktı.)
- The burglar used a crowbar to open the door. (Hırsız kapıyı açmak için bir çekiç kullanmış.)
- The burglar was wearing a mask to hide his identity. (Hırsız kimliğini saklamak için bir maske takıyordu.)
- The burglar stole the TV and the laptop. (Hırsız televizyonu ve dizüstü bilgisayarı çaldı.)
- The burglar entered the house through the back door. (Hırsız arka kapıdan eve girdi.)
- The burglar ransacked the bedroom looking for valuables. (Hırsız değerli eşyaları arayarak yatak odasını darmadağın etti.)
- The burglar left footprints on the carpet. (Hırsız, halıda ayak izleri bıraktı.)
- The burglar was sentenced to ten years in prison. (Hırsız on yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
- The burglar was caught on camera. (Hırsız kamera tarafından görüntülendi.)
- The burglar fled the scene of the crime. (Hırsız suç mahallinden kaçtı.)
- The burglar stole money from the cash register. (Hırsız, kasadaki paraları çaldı.)
- The burglar had a criminal record. (Hırsızın daha önce suç kaydı vardı.)
- The burglar was armed with a knife. (Hırsız bir bıçakla silahlıydı.)
- The burglar stole a painting worth millions of dollars. (Hırsız milyonlarca dolar değerinde bir tablo çaldı.)
- The burglar hid the stolen goods in a nearby dumpster. (Hırsız çalıntı malları yakındaki bir çöp konteynerine sakladı.)
- The burglar broke the lock to get inside. (Hırsız içeri girmek için kiliti kırdı.)
- The burglar wore gloves to avoid leaving fingerprints. (Hırsız parmak izi bırakmamak için eldiven giydi.)
Burglar ile ilgili kalıplar
-
The burglar stole my wallet.
(Hırsız benim cüzdanımı çaldı.) -
The police caught the burglar red-handed.
(Polis hırsızı suçüstü yakaladı.) -
The burglar gained entry through the window.
(Hırsız pencereden girerek içeri girdi.) -
The burglar left a trail of destruction behind him.
(Hırsız arkasında yıkım izleri bıraktı.) -
The burglar was sentenced to 5 years in prison.
(Hırsız 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.) -
The burglar used a screwdriver to break the lock.
(Hırsız kiliti kırmak için bir tornavida kullandı.) -
The burglar took the cash and left the rest untouched.
(Hırsız sadece nakit parayı aldı ve gerisini dokunmadı.) -
The burglar got away with the stolen goods.
(Hırsız çalıntı mallarla kaçtı.) -
The burglar was identified by his fingerprints.
(Hırsız parmak izleriyle teşhis edildi.) -
The burglar was a professional thief.
(Hırsız bir profesyonel hırsızdı.) -
The burglar broke into the house in the middle of the night.
(Hırsız geceyarısı evin içine girdi.) -
The burglar made off with valuable jewelry.
(Hırsız değerli mücevherleri çalarak kaçtı.) -
The burglar was apprehended by the security guard.
(Hırsız güvenlik görevlisi tarafından yakalandı.) -
The burglar was carrying a bag full of stolen goods.
(Hırsız çalıntı mallarla dolu bir çanta taşıyordu.) -
The burglar was charged with multiple counts of theft.
(Hırsız çok sayıda hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.) -
The burglar was caught trying to sell the stolen items.
(Hırsız çalıntı eşyaları satmaya çalışırken yakalandı.) -
The burglar left a mess in the house.
(Hırsız evde bir düzensizlik bıraktı.) -
The burglar was wearing dark clothing to avoid being seen.
(Hırsız görünmemek için koyu renkli kıyafetler giyiyordu.) -
The burglar broke into several houses in the neighborhood.
(Hırsız mahalledeki birkaç eve birden girdi.) -
The burglar fled the scene on foot.
(Hırsız suç mahallinden yaya olarak kaçtı.)
Hemen Yorum Yaz