Bum İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bum İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bum İle İlgili Cümleler

Bum kelimesi Türkçede “serseri, dilenci” gibi anlamlara gelmektedir.

1. The bum was sleeping on the bench. (Serseri, bankta uyuyordu.)
2. She felt sorry for the bum and gave him some money. (O, serseriye acıdı ve ona biraz para verdi.)
3. The streets are full of bums asking for money. (Sokaklar para isteyen serserilerle dolu.)
4. He’s just a bum who doesn’t want to work. (O, sadece çalışmak istemeyen bir serseri.)
5. The bum asked me for a cigarette. (Serseri bana sigara istedi.)
6. The bum was arrested for stealing from a store. (Serseri, bir mağazadan çalma suçundan tutuklandı.)
7. She’s always giving money to bums on the street. (O, her zaman sokaktaki serserilere para veriyor.)
8. The city is trying to reduce the number of bums on the streets. (Şehir, sokaklardaki serseri sayısını azaltmaya çalışıyor.)
9. He’s been a bum ever since he dropped out of school. (Okulu bıraktığından beri serseri oldu.)
10. The bum was kicked out of the park for causing trouble. (Serseri, sorun çıkardığı için parktan kovuldu.)
11. He’s not a bum, he’s just down on his luck. (O, bir serseri değil, sadece şanssız.)
12. The bum asked if I had any spare change. (Serseri, elimde bozuk para olup olmadığını sordu.)
13. The police officer told the bums to leave the area. (Polis memuru, serserilere bölgeden ayrılmalarını söyledi.)
14. The bum was shivering in the cold weather. (Serseri, soğuk hava nedeniyle titriyordu.)
15. He became a bum after his wife left him. (Karısı onu terk ettikten sonra serseri oldu.)
16. The bum was begging for food outside the restaurant. (Serseri, restoranın dışında yiyecek dileniyordu.)
17. She gave the bum a blanket to keep him warm at night. (O, serseriye gece sıcak tutması için bir battaniye verdi.)
18. The city provides shelters for homeless bums. (Şehir, evsiz serseriler için barınaklar sağlar.)
19. The bum thanked me for the sandwich I gave him. (Serseri, ona verdiğim sandviç için bana teşekkür etti.)
20. Don’t give money to bums, it only encourages them to stay on the streets. (

21. The bum was kicked out of the restaurant for causing a disturbance. (Serseri, bir rahatsızlık yarattığı için restorandan atıldı.)
22. She’s always been afraid of bums since she was robbed by one. (Bir serseri tarafından soyulduğundan beri, o her zaman serserilerden korkuyor.)
23. The bum was grateful for the warm soup on a cold day. (Serseri, soğuk bir günde sıcak çorba için minnettar oldu.)
24. He’s been living like a bum ever since he lost his job. (İşini kaybettikten beri serseri gibi yaşıyor.)
25. The police officer asked the bums to move along and not block the sidewalk. (Polis memuru, serserilerin kaldırımı tıkamaması için ilerlemelerini istedi.)
26. The bum was arrested for panhandling without a permit. (Serseri, izinsiz dilenmekten dolayı tutuklandı.)
27. She saw a bum rummaging through the garbage cans for food. (O, yiyecek aramak için çöp kutularında eşya karıştıran bir serseri gördü.)
28. He felt sorry for the bums sleeping on the cold pavement. (Soğuk kaldırımda uyuyan serserilere acıdı.)
29. The bum was singing a song on the street corner for money. (Serseri, para için sokak köşesinde şarkı söylüyordu.)
30. She gave the bum a coat to keep him warm during the winter. (O, serseriye kışın sıcak tutması için bir ceket verdi.)