Bulwark İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bulwark İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bulwark Nedir?

Bulwark, Türkçe’de “savunma duvarı” anlamına gelir. Bir yerin savunması için inşa edilmiş, genellikle kalın duvarlardan oluşan bir yapıdır.

Örnek Cümleler:

1. The bulwark protected the city from invaders. (Bulwark, şehri saldırganlardan korudu.)
2. The castle was surrounded by a bulwark. (Kale, bir savunma duvarı tarafından çevriliydi.)
3. The ship’s bulwark was damaged in the storm. (Gemi’nin savunma duvarı fırtınada hasar gördü.)
4. The bulwark was reinforced with steel beams. (Savunma duvarı, çelik kirişlerle güçlendirildi.)
5. The soldiers manned the bulwark during the siege. (Askerler, kuşatma sırasında savunma duvarını korudu.)
6. The bulwark was built to withstand cannon fire. (Savunma duvarı, top ateşine dayanacak şekilde inşa edildi.)
7. The fortress was protected by a massive bulwark. (Kale, büyük bir savunma duvarı tarafından korunuyordu.)
8. The bulwark was breached by the enemy’s siege weapons. (Savunma duvarı, düşmanın kuşatma silahları tarafından delindi.)
9. The castle’s bulwark was equipped with arrow slits. (Kale’nin savunma duvarı, ok delikleriyle donatıldı.)
10. The bulwark was the last line of defense against the invading army. (Savunma duvarı, saldıran orduya karşı son savunma hattıydı.)
11. The bulwark was surrounded by a moat filled with water. (Savunma duvarı, su dolu bir hendekle çevriliydi.)
12. The bulwark was built to be impenetrable. (Savunma duvarı, geçilmez olacak şekilde inşa edildi.)
13. The enemy’s battering ram broke through the bulwark’s gate. (Düşmanın kuşatma güllesi, savunma duvarının kapısını kırdı.)
14. The bulwark was the only thing protecting the village from the bandits. (Savunma duvarı, köyü haydutlardan koruyan tek şeydi.)
15. The bulwark was built with stones quarried from nearby mountains. (Savunma duvarı, yakındaki dağlardan çıkarılan taşlarla inşa edildi.)
16. The bulwark’s parapet provided cover for the defenders. (Savunma duvarının parapeti, savunuculara koruma sağladı.)
17. The bulwark was built to withstand the force of a battering ram. (Savunma duvarı, kuşatma güllesi’nin gücüne dayanacak şekilde inşa edildi.)
18. The bulwark was breached by a

large explosion during the battle. (Savaş sırasında büyük bir patlama, savunma duvarını yıktı.)
19. The bulwark was adorned with intricate carvings and decorations. (Savunma duvarı, karmaşık oymalar ve süslemelerle süslenmişti.)

20. The king stood on the bulwark, surveying his kingdom below. (Kral, krallığını aşağıda gözlemleyerek savunma duvarının üzerinde durdu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Bulwark, şehri saldırganlardan korudu.
2. Kale, bir savunma duvarı tarafından çevriliydi.
3. Gemi’nin savunma duvarı fırtınada hasar gördü.
4. Savunma duvarı, çelik kirişlerle güçlendirildi.
5. Askerler, kuşatma sırasında savunma duvarını korudu.
6. Savunma duvarı, top ateşine dayanacak şekilde inşa edildi.
7. Kale, büyük bir savunma duvarı tarafından korunuyordu.
8. Savunma duvarı, düşmanın kuşatma silahları tarafından delindi.
9. Kale’nin savunma duvarı, ok delikleriyle donatıldı.
10. Savunma duvarı, saldıran orduya karşı son savunma hattıydı.
11. Savunma duvarı, su dolu bir hendekle çevriliydi.
12. Savunma duvarı, geçilmez olacak şekilde inşa edildi.
13. Düşmanın kuşatma güllesi, savunma duvarının kapısını kırdı.
14. Savunma duvarı, köyü haydutlardan koruyan tek şeydi.
15. Savunma duvarı, yakındaki dağlardan çıkarılan taşlarla inşa edildi.
16. Savunma duvarının parapeti, savunuculara koruma sağladı.
17. Savunma duvarı, kuşatma güllesi’nin gücüne dayanacak şekilde inşa edildi.
18. Savaş sırasında büyük bir patlama, savunma duvarını yıktı.
19. Savunma duvarı, karmaşık oymalar ve süslemelerle süslenmişti.
20. Kral, krallığını aşağıda gözlemleyerek savunma duvarının üzerinde durdu.