Bulk İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Bulk İle İlgili Cümleler
Bulk kelimesi, toplu veya büyük miktarlarda olan anlamına gelir. Aşağıda bulk kelimesinin örnek cümlelerle kullanımlarını görebilirsiniz.
- I prefer to buy in bulk because it saves me money. (Toplu alışveriş yapmayı tercih ederim çünkü bana para kazandırır.)
- The bulk of the population lives in urban areas. (Nüfusun büyük çoğunluğu kentsel alanlarda yaşar.)
- We need to move these boxes in bulk. (Bu kutuları toplu halde taşımamız gerekiyor.)
- The bulk of the work was completed yesterday. (Çalışmanın büyük bir kısmı dün tamamlandı.)
- The store offers a discount on bulk purchases. (Mağaza, toplu alımlarda indirim sunar.)
- The bulk of the evidence supports his claim. (Kanıtların büyük bir kısmı onun iddiasını destekliyor.)
- The bulk of the furniture was damaged in the move. (Mobilyaların büyük bir kısmı taşınırken zarar gördü.)
- He bulked up by lifting weights every day. (Her gün ağırlık kaldırarak kaslarını geliştirdi.)
- The bulk of the company’s revenue comes from online sales. (Şirketin gelirinin büyük çoğunluğu çevrimiçi satışlardan geliyor.)
- The bulk of the shipment arrived on time. (Gönderinin büyük bir kısmı zamanında geldi.)
- She put the bulk of her energy into her studies. (Enerjisinin büyük bir kısmını çalışmalarına harcadı.)
- The bulk of the budget will be allocated to marketing. (Bütçenin büyük bir kısmı pazarlamaya ayrılacak.)
- He drank the water in one swift bulk. (Suyu tek hamlede içti.)
- The bulk of the group left early. (Grubun büyük çoğunluğu erken ayrıldı.)
- The bulk of the storm missed us. (Fırtınanın büyük bir kısmı bizden kaçtı.)
- The bulk of the traffic was heading north. (Trafik yoğunluğunun büyük bir kısmı kuzeye doğruydu.)
- We need to order supplies in bulk to get a better price. (Daha iyi bir fiyat almak için malzemeleri toplu olarak sipariş etmemiz gerekiyor.)
- The bulk of the book is devoted to the history of the region. (Kitabın büyük bir kısmı bölgenin tarihine adanmıştır.)
- The bulk of the staff are new hires. (Personelin büyük çoğunluğu yeni işe alımlardan oluşuyor.)
- The bulk of the damage was caused by the high winds. (Hasarın büyük bir kısmı yüksek rüzgarlar tarafından meydana getirildi.)
- I always buy toilet paper in bulk to avoid running out. (Her zaman tuvalet kağıdını tükenmemek için toplu alırım.)
- The bulk of the concert tickets have already sold out. (Konser biletlerinin büyük çoğunluğu zaten tükendi.)
- She carries her laptop in a bulky bag. (Laptop’unu iri bir çantada taşır.)
- The bulk of the employees are working remotely. (Çalışanların büyük çoğunluğu uzaktan çalışıyor.)
- The bulk of the fruit was damaged during transportation. (Meyvenin büyük bir kısmı taşıma sırasında zarar gördü.)
- We ordered the furniture in bulk to furnish the whole house. (Bütün evi döşemek için mobilyaları toplu olarak sipariş ettik.)
- The bulk of the audience was made up of teenagers. (İzleyicilerin büyük çoğunluğu gençlerden oluşuyordu.)
- The bulk of the data was lost due to a computer crash. (Verilerin büyük bir kısmı bir bilgisayar çökmesi nedeniyle kayboldu.)
- He spent the bulk of his career working for the same company. (Kariyerinin büyük kısmını aynı şirkette çalışarak geçirdi.)
- The bulk of the meal was made up of vegetables. (Yemeğin büyük bir kısmı sebzelerden oluşuyordu.)
Hemen Yorum Yaz