Budding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Budding İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Budding Nedir?

Budding, bir organizmanın yeni bir birey oluşturmak için bir kısmını ayırması ve bu kısmın yavaş yavaş bağımsız bir birey haline gelmesi işlemidir.

Örnek Cümleler:

  1. The yeast cell reproduces by budding.
    (Maya hücresi tomurcuklanma yoluyla çoğalır.)
  2. The tree in our backyard is budding with new leaves.
    (Bahçemizdeki ağaç yeni yapraklarla tomurcuklanıyor.)
  3. My neighbor is learning how to do budding on his grapevines.
    (Komşum üzüm asmalarında tomurcuklama yapmayı öğreniyor.)
  4. The butterfly emerging from its chrysalis is a result of successful budding.
    (Pupa evresinden çıkan kelebek başarılı bir tomurcuklama sonucudur.)
  5. The fruit trees were carefully pruned to encourage budding.
    (Meyve ağaçları, tomurcuklanmayı teşvik etmek için dikkatlice budanmıştır.)
  6. She watched in amazement as the flower began budding.
    (Çiçek tomurcuklanmaya başladığında şaşkınlıkla izledi.)
  7. The scientist studied the process of budding in plants.
    (Bilim adamı bitkilerde tomurcuklanma sürecini inceledi.)
  8. The art of budding is a skill that requires patience and precision.
    (Tomurcuklama sanatı, sabır ve hassasiyet gerektiren bir beceridir.)
  9. The baby bird was so cute with its little wings just budding.
    (Küçük kanatları henüz tomurcuklanmış olan bebek kuş çok sevimliydi.)
  10. The company is a budding startup with a lot of potential.
    (Şirket potansiyeli olan yeni bir girişimdir.)
  11. The young artist is a budding talent in the music industry.
    (Genç sanatçı müzik endüstrisinde potansiyeli olan bir yetenektir.)
  12. The spring season is when nature is at its budding best.
    (Bahar mevsimi, doğanın en iyi tomurcuklanma dönemidir.)
  13. He decided to try his hand at budding his own fruit trees.
    (Kendi meyve ağaçlarını tomurcuklamak için elini denemeye karar verdi.)
  14. The rosebush in my garden is budding beautifully.
    (Bahçemdeki gül ağacı güzelce tomurcuklanıyor.)
  15. The budding musicians performed at the local coffee shop.
    (Potansiyeli olan müzisyenler yerel kahve dükkanında performans sergilediler.)
  16. The plant’s budding process is heavily influenced by its environment.
    (Bitkinin tomurcuklanma süreci, çevresinden önemli ölçüde etkilenir.)
    17
  1. The biology class learned about the different methods of asexual reproduction, including budding.
    (Biyoloji sınıfı, tomurcuklanma dahil farklı türde aseksüel üreme yöntemlerini öğrendi.)
  2. The wine industry relies on budding to create new grape varieties.
    (Şarap endüstrisi, yeni üzüm çeşitleri oluşturmak için tomurcuklamaya güvenir.)
  3. The apple tree had several buds, each one ready to burst into a beautiful flower.
    (Elma ağacı, güzel bir çiçeğe dönüşmeye hazır birkaç tomurcukla doluydu.)
  4. The young athlete is a budding star in the world of sports.
    (Genç sporcu, spor dünyasında potansiyeli olan bir yıldızdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.