Buckle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Buckle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Buckle İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Toka, bağlantı elemanı

Örnek Cümleler:

  1. She fastened the buckle on her belt. (Kemerindeki toka bağlantısını taktı.)
  2. The buckle on his shoes was broken. (Ayakkabısındaki toka bağlantısı kırılmıştı.)
  3. She tightened the buckle on her suitcase. (Bavulundaki toka bağlantısını sıkıştırdı.)
  4. The buckle on the horse’s saddle was old and rusty. (Atın eyerindeki toka bağlantısı eski ve paslıydı.)
  5. He used the buckle to adjust the length of his backpack straps. (Sırt çantası askılarının uzunluğunu ayarlamak için tokayı kullandı.)
  6. The buckle on his watch was made of gold. (Saatındaki toka bağlantısı altından yapılmıştı.)
  7. She wore a belt with a silver buckle. (Gümüş bir toka bağlantısı olan kemer takıyordu.)
  8. He struggled to undo the buckle on his tight jeans. (Dar kot pantolonundaki toka bağlantısını çözmekte zorlandı.)
  9. The buckle on the safety harness kept him secure during the climb. (Güvenlik kemeri üzerindeki toka bağlantısı tırmanış sırasında onu güvende tuttu.)
  10. The buckle on the backpack was too small to hold all of his gear. (Sırt çantasındaki toka bağlantısı tüm ekipmanını tutacak kadar büyük değildi.)
  11. She admired the ornate buckle on the vintage purse. (Vintage çantadaki süslü toka bağlantısını beğendi.)
  12. The buckle on the roller coaster’s safety bar clicked into place. (Lunaparktaki roller coaster’ın güvenlik kolu üzerindeki toka bağlantısı yerine oturdu.)
  13. He lost the buckle to his favorite belt. (En sevdiği kemeri için toka bağlantısını kaybetti.)
  14. The buckle on the leather jacket was loose. (Deri ceketin toka bağlantısı gevşekti.)
  15. She fixed the buckle on her daughter’s sandals. (Kızının sandaletindeki toka bağlantısını tamir etti.)
  16. He adjusted the buckle on his helmet to fit more comfortably. (Daha rahat bir şekilde oturması için kaskındaki toka bağlantısını ayarladı.)
  17. The buckle on the briefcase kept the documents safe. (Çantalardaki toka bağlantısı belgeleri güvende tuttu.)
  18. The buckle on the backpack was too tight and left a mark on his shoulder. (Sırt çantasındaki toka bağlantısı çok sıkıydı ve omzunda iz bıraktı.)
  19. The buckle on the overalls snapped off when he leaned over. (Tulumdaki toka bağlantısı, öne eğildiğinde kır
  1. She polished the silver buckle on her grandfather’s belt as a tribute to him. (Dedesinin kemeri üzerindeki gümüş toka bağlantısını ona bir saygı olarak parlatmıştı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Kemerindeki toka bağlantısını taktı.
  2. Ayakkabısındaki toka bağlantısı kırılmıştı.
  3. Bavulundaki toka bağlantısını sıkıştırdı.
  4. Atın eyerindeki toka bağlantısı eski ve paslıydı.
  5. Sırt çantası askılarının uzunluğunu ayarlamak için tokayı kullandı.
  6. Saatındaki toka bağlantısı altından yapılmıştı.
  7. Gümüş bir toka bağlantısı olan kemer takıyordu.
  8. Dar kot pantolonundaki toka bağlantısını çözmekte zorlandı.
  9. Güvenlik kemeri üzerindeki toka bağlantısı tırmanış sırasında onu güvende tuttu.
  10. Sırt çantasındaki toka bağlantısı tüm ekipmanını tutacak kadar büyük değildi.
  11. Vintage çantadaki süslü toka bağlantısını beğendi.
  12. Lunaparktaki roller coaster’ın güvenlik kolu üzerindeki toka bağlantısı yerine oturdu.
  13. En sevdiği kemeri için toka bağlantısını kaybetti.
  14. Deri ceketin toka bağlantısı gevşekti.
  15. Kızının sandaletindeki toka bağlantısını tamir etti.
  16. Daha rahat bir şekilde oturması için kaskındaki toka bağlantısını ayarladı.
  17. Çantalardaki toka bağlantısı belgeleri güvende tuttu.
  18. Sırt çantasındaki toka bağlantısı çok sıkıydı ve omzunda iz bıraktı.
  19. Tulumdaki toka bağlantısı, öne eğildiğinde kırıldı.
  20. Dedesinin kemeri üzerindeki gümüş toka bağlantısını ona bir saygı olarak parlatmıştı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.