Brotherly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brotherly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brotherly ile İlgili Cümleler

Anlam: Brotherly, “kardeşçe” anlamına gelir ve bir kişinin kardeşine veya kardeşlik ilişkisine atıfta bulunur.

1. He treated his sister in a brotherly way. (Kardeşiyle kardeşçe ilgilendi.)
2. The two boys had a brotherly bond. (İki erkek çocuğun arasında kardeşçe bir bağ vardı.)
3. The teammates had a brotherly camaraderie. (Takım arkadaşları arasında kardeşçe bir dostluk vardı.)
4. The brothers shared a brotherly hug. (Kardeşler kardeşçe sarıldılar.)
5. She felt a brotherly love for her cousin. (Kuzenine kardeşçe bir sevgi duyuyordu.)
6. He offered his brotherly advice to his friend. (Arkadaşına kardeşçe tavsiyede bulundu.)
7. The older brother was always protective of his siblings in a brotherly way. (Büyük kardeş her zaman kardeşlerine kardeşçe koruyucu davrandı.)
8. They had a brotherly competition over who could run faster. (Kimin daha hızlı koşabileceği konusunda kardeşçe bir yarış içindeydiler.)
9. She looked at him with a brotherly affection. (Ona kardeşçe bir sevgiyle baktı.)
10. The brothers had a brotherly quarrel over who took the last slice of pizza. (Kardeşler, son dilim pizzayı kimin aldığı konusunda kardeşçe bir tartışma yaşadılar.)
11. They shared a brotherly laugh at the inside joke. (İç şakada kardeşçe güldüler.)
12. He felt a sense of brotherly responsibility to help his friends. (Arkadaşlarına yardım etme konusunda kardeşçe bir sorumluluk hissetti.)
13. The siblings had a brotherly affection for each other. (Kardeşler birbirlerine kardeşçe bir sevgi besliyorlardı.)
14. The older brother was always there to offer his brotherly guidance. (Büyük kardeş her zaman kardeşçe rehberlik yapmaya hazırdı.)
15. They had a brotherly understanding that they would always be there for each other. (Birbirlerine her zaman destek olacaklarına dair kardeşçe bir anlayışları vardı.)
16. He had a brotherly pride in his younger brother’s accomplishments. (Küçük kardeşinin başarılarından dolayı kardeşçe bir gurur duydu.)
17. The brothers shared a brotherly connection through their shared interests. (Kardeşler, ortak ilgileriyle kardeşçe bir bağlantı paylaşıyorlardı.)
18. She looked to her older brother for brotherly protection. (Kardeşçe koruma için büyük kardeşine baktı.)
19. The siblings had a brotherly competitiveness when it came to sports. (Spor konusunda kardeşçe

rekabetçilikleri vardı.)
20. They had a brotherly understanding that even though they fought sometimes, they would always be there for each other. (Bazen kavga etmelerine rağmen, birbirlerine her zaman destek olacakları konusunda kardeşçe bir anlayışları vardı.)