Broker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Broker İle İlgili Cümleler
Broker, bir ürün veya hizmetin alım satımında aracılık eden kişidir.
- I hired a broker to help me sell my house. (Evimi satmak için bir aracı kiraladım.)
- The broker was able to find a buyer for my car. (Aracım için bir alıcı bulmayı başaran aracı.)
- She works as a stock broker on Wall Street. (Wall Street’te bir hisse senedi aracısı olarak çalışıyor.)
- The broker charged a commission for his services. (Aracı hizmetleri için bir komisyon ücreti aldı.)
- My broker recommended that I invest in tech stocks. (Aracım teknoloji hisselerine yatırım yapmamı önerdi.)
- The broker helped us negotiate a better deal on our mortgage. (Aracı, konut kredimizde daha iyi bir anlaşma yapmamıza yardımcı oldu.)
- I contacted a broker to help me find a new insurance policy. (Yeni bir sigorta poliçesi bulmama yardımcı olması için bir aracıyla iletişime geçtim.)
- The broker provided us with a detailed report on the property. (Aracı, mülk hakkında detaylı bir rapor sağladı.)
- My broker advised me to diversify my investment portfolio. (Aracım, yatırım portföyümü çeşitlendirmem konusunda bana tavsiyede bulundu.)
- The broker helped me buy shares in a mutual fund. (Aracı, bir yatırım fonuna hisse satın almama yardımcı oldu.)
- I trust my broker to make wise investment decisions on my behalf. (Aracıma, benim adıma akıllı yatırım kararları vermelerine güveniyorum.)
- The broker was able to secure a low-interest loan for me. (Düşük faizli bir kredi sağlamayı başaran aracı.)
- I met with a broker to discuss my retirement savings options. (Emeklilik tasarruf seçeneklerimi tartışmak için bir aracıyla görüştüm.)
- The broker helped us navigate the complex process of buying a commercial property. (Aracı, ticari bir mülk satın alma karmaşık sürecinde bize yardımcı oldu.)
- I decided to switch to a new broker because of their lower fees. (Daha düşük ücretleri nedeniyle yeni bir aracıya geçmeye karar verdim.)
- The broker provided me with valuable insights on the current market conditions. (Aracı, mevcut piyasa koşulları hakkında değerli bilgiler sağladı.)
- My broker helped me sell my business for a good price. (İşimi iyi bir fiyata satmama yardımcı olan aracı.)
- The broker offered me a range of investment options to choose from. (Aracım, seçebileceğim bir dizi yatırım seçeneği sundu.)
- I contacted a broker to help me find a new apartment. (Yeni bir daire bulmama yardımc
- The broker was able to negotiate a better rate on my insurance policy. (Aracı, sigorta poliçemizde daha iyi bir oran için pazarlık yapmayı başardı.)
Türkçe Çevirileri:
- Evinizi satmak için bir aracı kiraladım.
- Aracım, aracım için bir alıcı bulmayı başardı.
- Wall Street’te bir hisse senedi aracısı olarak çalışıyor.
- Aracı hizmetleri için bir komisyon ücreti aldı.
- Aracım, teknoloji hisselerine yatırım yapmamı önerdi.
- Aracı, konut kredimizde daha iyi bir anlaşma yapmamıza yardımcı oldu.
- Yeni bir sigorta poliçesi bulmama yardımcı olması için bir aracıyla iletişime geçtim.
- Aracı, mülk hakkında detaylı bir rapor sağladı.
- Aracım, yatırım portföyümü çeşitlendirmem konusunda bana tavsiyede bulundu.
- Aracı, bir yatırım fonuna hisse satın almama yardımcı oldu.
- Aracıma, benim adıma akıllı yatırım kararları vermelerine güveniyorum.
- Düşük faizli bir kredi sağlamayı başaran aracı.
- Emeklilik tasarruf seçeneklerimi tartışmak için bir aracıyla görüştüm.
- Aracı, ticari bir mülk satın alma karmaşık sürecinde bize yardımcı oldu.
- Daha düşük ücretleri nedeniyle yeni bir aracıya geçmeye karar verdim.
- Aracı, mevcut piyasa koşulları hakkında değerli bilgiler sağladı.
- İşimi iyi bir fiyata satmama yardımcı olan aracı.
- Aracım, seçebileceğim bir dizi yatırım seçeneği sundu.
- Yeni bir daire bulmama yardımcı olması için bir aracıyla iletişime geçtim.
- Aracı, sigorta poliçemizde daha iyi bir oran için pazarlık yapmayı başardı.
Hemen Yorum Yaz