Brilliant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brilliant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brilliant Nedir?

Brilliant, parlak, zeki, başarılı ve mükemmel anlamlarına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She gave a brilliant performance in the play. (Oyunun içinde muhteşem bir performans sergiledi.)
  2. His brilliant mind helped him solve the complex problem. (Parlak zekası karmaşık problemin çözülmesine yardımcı oldu.)
  3. The diamond necklace was absolutely brilliant. (Elmas kolye kesinlikle parlaktı.)
  4. The new software is a brilliant invention. (Yeni yazılım harika bir icattır.)
  5. The scientist made a brilliant discovery. (Bilim adamı harika bir keşif yaptı.)
  6. The sunset was a brilliant display of colors. (Güneş batımı renklerin harika bir gösterisiydi.)
  7. The athlete’s performance was brilliant, winning three gold medals. (Sporcu performansı muhteşemdi, üç altın madalya kazandı.)
  8. The fireworks were a brilliant spectacle. (Havai fişekler harika bir manzara oluşturdu.)
  9. She has a brilliant future ahead of her. (Onun önünde parlak bir gelecek var.)
  10. The book was a brilliant piece of literature. (Kitap harika bir edebiyat eseriydi.)
  11. The painting was a brilliant work of art. (Tablo harika bir sanat eseriydi.)
  12. The comedian’s jokes were brilliant and had the audience in stitches. (Komedyenin şakaları harika ve izleyicileri gülmekten kıvrandırdı.)
  13. The concert was a brilliant performance by the famous musician. (Konser ünlü müzisyenin harika bir performansıydı.)
  14. The team’s strategy was brilliant, leading them to victory. (Takımın stratejisi harikaydı ve onları zaferle sonuçlandırdı.)
  15. The company’s new product is a brilliant idea. (Şirketin yeni ürünü harika bir fikirdir.)
  16. The actress wore a brilliant red dress to the premiere. (Oyuncu galaya parlak kırmızı bir elbise giydi.)
  17. The musician played a brilliant solo during the concert. (Müzisyen konserde harika bir solo çaldı.)
  18. The diamond ring was a brilliant symbol of their love. (Elmas yüzük, aşklarının harika bir simgesiydi.)
  19. The speech was a brilliant display of the politician’s charisma. (Konuşma, politikacının karizmasının harika bir göstergesiydi.)
  20. The scientist’s brilliant mind led to a breakthrough in cancer research. (Bilim adamının parlak zekası kanser araştırmalarında bir çığır açtı.)

Brilliant İle İlgili Diğer Cümleler:

  1. The sun’s reflection on the water was a brilliant sight. (Güneşin su üzerindeki yansıması harika bir manzara oluşturdu.)
  2. The student’s brilliant essay impressed the professor. (Öğrencinin parlak makalesi profesörü etkiledi.)
  3. The chef’s brilliant culinary skills were on full display at the restaurant. (Şefin harika mutfak becerileri restoranda tamamen ortaya çıktı.)
  4. The athlete’s brilliant speed and agility made him a champion. (Sporcunun harika hızı ve çevikliği onu bir şampiyon yaptı.)
  5. The car’s brilliant red paint job caught everyone’s attention. (Arabanın parlak kırmızı boyası herkesin dikkatini çekti.)
  6. The dancer’s performance was brilliant and mesmerizing. (Dansçının performansı harika ve büyüleyiciydi.)
  7. The team’s brilliant execution of the game plan led to a win. (Takımın oyun planının harika bir şekilde uygulanması galibiyete yol açtı.)
  8. The photographer’s brilliant use of light and shadow created a stunning image. (Fotoğrafçının ışık ve gölge kullanımı harika bir görüntü oluşturdu.)
  9. The writer’s brilliant use of language made the story come alive. (Yazarın dili harika kullanımı hikayeyi canlandırdı.)
  10. The city’s brilliant skyline was a sight to behold. (Şehrin harika silueti görülmeye değer bir manzaraydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.