Bright İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Bright
Türkçe Anlamı: Parlak, aydınlık, ışıklı
- The sun is shining bright today.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Bugün güneş parlak bir şekilde parlıyor.) - She has a bright future ahead of her.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Geleceği parlak bir kız.) - The stars were shining bright in the night sky.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Yıldızlar gece gökyüzünde parlak bir şekilde parlıyordu.) - The room was filled with bright colors.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Oda parlak renklerle doluydu.) - He had a bright smile on his face.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Yüzünde parlak bir gülümseme vardı.) - The city lights looked bright from the airplane.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Şehir ışıkları uçaktan parlak görünüyordu.) - She wore a bright yellow dress to the party.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Partiye parlak sarı bir elbise giydi.) - The firework display was bright and colorful.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Havai fişek gösterisi parlak ve renkliydi.) - The neon sign was bright and eye-catching.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Neon işareti parlak ve göz alıcıydı.) - She has a bright personality and is always optimistic.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Parlak bir kişiliği var ve her zaman iyimserdir.) - The street lamps were bright enough to light up the entire road.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Sokak lambaları yolun tamamını aydınlatacak kadar parlaktı.) - Her eyes were bright with excitement.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Gözleri heyecanla parlaktı.) - The diamond necklace sparkled bright in the sunlight.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Elmas kolye güneşte parlak parladı.) - The laptop screen was bright and easy to read.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Dizüstü bilgisayar ekranı parlak ve okunması kolaydı.) - The beach was bathed in bright sunshine.
(İngilizce Türkçe An
bashlamı: Plaj parlak güneş ışığı ile aydınlandı.)
16. The baby’s eyes lit up bright when he saw his favorite toy.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Bebeğin favori oyuncaklarını gördüğünde gözleri parlaklaştı.)
17. The sky was a bright shade of blue on a clear day.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Açık bir günde gökyüzü parlak bir mavi renkteydi.)
18. The fireworks lit up the night sky bright and beautiful.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Havai fişekler gece gökyüzünü parlak ve güzel bir şekilde aydınlattı.)
19. The athlete had a bright career ahead of him with many opportunities.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Sporcu önünde birçok fırsatı olan parlak bir kariyere sahipti.)
20. The painting had bright and bold colors that made it stand out.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Resim canlı ve cesur renkleriyle öne çıktı.)
Hemen Yorum Yaz