Bright İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bright İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bright

Türkçe Anlamı: Parlak, aydınlık, ışıklı

  1. The sun is shining bright today.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Bugün güneş parlak bir şekilde parlıyor.)
  2. She has a bright future ahead of her.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Geleceği parlak bir kız.)
  3. The stars were shining bright in the night sky.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Yıldızlar gece gökyüzünde parlak bir şekilde parlıyordu.)
  4. The room was filled with bright colors.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Oda parlak renklerle doluydu.)
  5. He had a bright smile on his face.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Yüzünde parlak bir gülümseme vardı.)
  6. The city lights looked bright from the airplane.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Şehir ışıkları uçaktan parlak görünüyordu.)
  7. She wore a bright yellow dress to the party.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Partiye parlak sarı bir elbise giydi.)
  8. The firework display was bright and colorful.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Havai fişek gösterisi parlak ve renkliydi.)
  9. The neon sign was bright and eye-catching.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Neon işareti parlak ve göz alıcıydı.)
  10. She has a bright personality and is always optimistic.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Parlak bir kişiliği var ve her zaman iyimserdir.)
  11. The street lamps were bright enough to light up the entire road.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Sokak lambaları yolun tamamını aydınlatacak kadar parlaktı.)
  12. Her eyes were bright with excitement.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Gözleri heyecanla parlaktı.)
  13. The diamond necklace sparkled bright in the sunlight.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Elmas kolye güneşte parlak parladı.)
  14. The laptop screen was bright and easy to read.
    (İngilizce Türkçe Anlamı: Dizüstü bilgisayar ekranı parlak ve okunması kolaydı.)
  15. The beach was bathed in bright sunshine.
    (İngilizce Türkçe An
bash
lamı: Plaj parlak güneş ışığı ile aydınlandı.)

16. The baby’s eyes lit up bright when he saw his favorite toy.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Bebeğin favori oyuncaklarını gördüğünde gözleri parlaklaştı.)
17. The sky was a bright shade of blue on a clear day.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Açık bir günde gökyüzü parlak bir mavi renkteydi.)
18. The fireworks lit up the night sky bright and beautiful.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Havai fişekler gece gökyüzünü parlak ve güzel bir şekilde aydınlattı.)
19. The athlete had a bright career ahead of him with many opportunities.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Sporcu önünde birçok fırsatı olan parlak bir kariyere sahipti.)
20. The painting had bright and bold colors that made it stand out.
(İngilizce Türkçe Anlamı: Resim canlı ve cesur renkleriyle öne çıktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.