Botch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Botch İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Botch Nedir?

Botch kelimesi “berbat etmek, batırmak, beceriksizce yapmak” gibi anlamları olan bir fiildir.

Örnek cümleler:

1. I botched the job and now I have to start over. (İşi berbat ettim ve şimdi tekrar başlamak zorundayım.)
2. Don’t botch this up, it’s a very important project. (Bunu berbat etme, çok önemli bir proje.)
3. I botched the cake recipe by forgetting an ingredient. (Bir malzemeyi unutarak pasta tarifini berbat ettim.)
4. She botched the interview by showing up late. (Geç kalmasıyla mülakatı berbat etti.)
5. I can’t believe I botched the simplest task. (En basit görevi bile beceriksizce yaptığıma inanamıyorum.)
6. The amateur photographer botched the wedding photos. (Amatör fotoğrafçı düğün fotoğraflarını berbat etti.)
7. He botched the surgery and the patient died. (Ameliyatı berbat etti ve hastası öldü.)
8. I don’t want to botch this opportunity. (Bu fırsatı kaçırmak istemiyorum.)
9. The contractor botched the construction of the house. (Yüklenici evin inşaatını berbat etti.)
10. Don’t botch the presentation, it’s our chance to impress the investors. (Sunumu berbat etme, yatırımcıları etkileme şansımız.)
11. She botched the DIY project and had to call a professional. (Kendi kendine projesini berbat etti ve bir profesyonel çağırmak zorunda kaldı.)
12. I’m afraid I might botch the exam. (Sınavı berbat etme ihtimalimden korkuyorum.)
13. He botched the speech by forgetting his notes. (Notlarını unutarak konuşmayı berbat etti.)
14. The chef botched the dish by adding too much salt. (Şef, çok fazla tuz ekleyerek yemeği berbat etti.)
15. She botched the relationship by being too clingy. (Çok yapışkan olmasıyla ilişkiyi ber

    bat etti.)

16. The writer botched the ending of the story. (Yazar, hikayenin sonunu berbat etti.)
17. He botched the game by making too many mistakes. (Çok fazla hata yaparak oyunu berbat etti.)
18. I don’t want to botch this relationship with my girlfriend. (Kız arkadaşımla ilişkiyi berbat etmek istemiyorum.)
19. The plumber botched the repair and we had a leak. (Tesisatçı tamiratı berbat etti ve sızıntı oldu.)
20. I tried to fix my computer myself, but I ended up botching it. (Bilgisayarımı kendim tamir etmeye çalıştım ama berbat ettim.)