Bogus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bogus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bogus Nedir?

Bogus, Türkçe’de sahte, düzmece veya sahtekâr anlamlarına gelmektedir. Bir şeyin gerçek değil, uydurma veya yapay olduğunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. She gave me a bogus excuse for being late. (Geç kalmak için bana sahte bir mazeret verdi.)
  2. The company was shut down for selling bogus products. (Şirket, sahte ürünler satmak nedeniyle kapatıldı.)
  3. His credentials turned out to be bogus. (Kimliği uydurma çıktı.)
  4. Don’t believe him, he’s just spouting bogus claims. (Ona inanmayın, o sadece sahte iddialar söylüyor.)
  5. The email he sent me was full of bogus information. (Bana gönderdiği e-posta sahte bilgilerle doluydu.)
  6. The website looked legitimate, but it turned out to be bogus. (Web sitesi geçerli gibi görünüyordu, ancak sahte olduğu ortaya çıktı.)
  7. The salesman tried to sell me a bogus insurance policy. (Satıcı bana sahte bir sigorta poliçesi satmaya çalıştı.)
  8. He tried to use a bogus ID to get into the club. (Kulübe girmek için sahte bir kimlik kullanmaya çalıştı.)
  9. The counterfeit money was so well-made, it was hard to tell it was bogus. (Sahte para çok iyi yapılmıştı, sahte olduğunu anlamak zordu.)
  10. The artist was accused of creating bogus artwork to sell. (Sanatçı, satmak için sahte sanat eserleri yaratmakla suçlandı.)
  11. The scientist was caught falsifying data and publishing bogus research. (Bilim adamı, verileri sahtekarlıkla değiştirerek ve sahte araştırmalar yayınlayarak yakalandı.)
  12. The online review was clearly written by someone who had never even used the product – it was totally bogus. (Çevrimiçi inceleme, ürünü hiç kullanmayan biri tarafından açıkça yazılmıştı – tamamen sahteydi.)
  13. The politician was caught making bogus promises to win votes. (Politikacı, oyları kazanmak için sahte sözler verdiği yakalandı.)
  14. The company advertised a bogus weight loss supplement that didn’t actually work. (Şirket, gerçekte işe yaramayan sahte bir kilo kaybı takviyesi reklamını yaptı.)
  15. The email claiming I had won a lottery was obviously bogus. (Kazandığım bir lotaryo olduğunu iddia eden e-posta açıkça sahteydi.)
  16. The psychic’s predictions turned out to be bogus. (Medyumun tahminleri sahte çıktı.)
  17. The charity was shut down for accepting donations for a bogus cause. (Hayırseverlik kurumu, sahte bir neden için bağış kabul ettiği için kapatıldı.)
  18. He tried to pass off his bogus artwork as a genuine masterpiece.
  1. The company was fined for making bogus claims about their product’s effectiveness. (Şirket, ürünlerinin etkililiği hakkında sahte iddialarda bulunduğu için para cezasına çarptırıldı.)
  2. The website was flagged for promoting bogus health remedies. (Web sitesi, sahte sağlık çözümlerini teşvik ettiği için işaretlendi.)

Yukarıda verilen örnek cümlelerde bogus kelimesi sahte, düzmece veya sahtekâr anlamında kullanılmıştır. İngilizce’de bogus kelimesi negatif bir anlam taşımaktadır ve bir şeyin gerçek değil, uydurma veya yapay olduğunu belirtir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.