Boarding-School İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Boarding-School İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Boarding-School Nedir?

Boarding-school, öğrencilerin sınıf saatleri dışında da okulda kalması gereken bir okul türüdür. Bu okullar genellikle yatılı okullar olarak adlandırılır.

Örnek Cümleler:

1. My parents sent me to boarding-school when I was thirteen. (Ebeveynlerim ben on üç yaşındayken beni yatılı okula gönderdi.)
2. He spent five years at boarding-school in England. (İngiltere’deki yatılı okulda beş yıl geçirdi.)
3. The boarding-school was known for its strict discipline. (Yatılı okul sıkı disipliniyle tanınıyordu.)
4. She made many friends at the boarding-school. (Yatılı okulda birçok arkadaş edindi.)
5. Boarding-school was a challenging experience, but it taught me a lot about independence. (Yatılı okul zorlu bir deneyimdi, ama bağımsızlık hakkında birçok şey öğretti.)
6. The students at the boarding-school had to follow a strict dress code. (Yatılı okuldaki öğrenciler sıkı bir kıyafet kurallarına uymak zorundaydı.)
7. He missed his family a lot when he first started boarding-school. (İlk kez yatılı okula başladığında ailesini çok özledi.)
8. Boarding-school allowed her to focus on her studies without distractions. (Yatılı okul onun dikkatini dağıtmadan derslerine odaklanmasına izin verdi.)
9. The boarding-school was located in a beautiful countryside setting. (Yatılı okul güzel bir kırsal alanda bulunuyordu.)
10. I met my future spouse at boarding-school. (Gelecekteki eşimi yatılı okulda tanıdım.)
11. Boarding-school provided a sense of community and belonging for many students. (Yatılı okul, birçok öğrenci için topluluk ve aidiyet hissi sağladı.)
12. She was homesick during her first few months at boarding-school. (Yatılı okuldaki ilk birkaç ayında evini özledi.)
13. The boarding-school had a strict lights-out policy at night. (Yatılı okul, gece sıkı bir ışık kapama politikasına sahipti.)
14. He developed a passion for music while attending boarding-school. (Yatılı okula giderken müziğe olan tutkusu gelişti.)
15. Boarding-school provided a high level of academic rigor. (Yatılı okul yüksek bir akademik disiplin sağladı.)
16. The boarding-school had a beautiful chapel where students attended services. (Yatılı okulda öğrencilerin katıldığı güzel bir şapel vardı.)
17. She formed lifelong friendships at boarding-school. (Yatılı okulda ömür boyu sürecek arkadaşlıklar kurdu.)
18. Boarding-school was a unique and challenging experience. (Yatılı okul benzersiz ve zorlu bir deneyimdi.)
19. He was grateful for the opportunities he had while

attending boarding-school. (Yatılı okula giderken sahip olduğu fırsatlardan dolayı minnettar idi.)
20. The boarding-school had a diverse student population from all over the world. (Yatılı okul dünya genelinde farklı ülkelerden öğrencilere ev sahipliği yapıyordu.)