Boarder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Boarder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Boarder

Boarder, “yurtta kalan öğrenci veya kiracı” anlamına gelir. Bu kelime genellikle, öğrencilerin üniversite kampüslerinde veya pansiyonlarda kaldıkları durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Jane is a boarder at the local college. (Jane, yerel üniversitede bir yurt öğrencisidir.)
  2. The school has a number of boarders who stay in the dormitories. (Okulun birçok öğrencisi, yurtlarda kalmaktadır.)
  3. The boarders have their own dining hall where they can eat together. (Yurtta kalan öğrenciler, birlikte yemek yiyebilecekleri kendi yemek salonları vardır.)
  4. I used to be a boarder at a private school when I was younger. (Daha gençken, özel bir okulda yurtta kalan öğrenci idim.)
  5. The boarders are expected to keep their rooms clean and tidy. (Yurtta kalan öğrencilerin odalarını temiz ve düzenli tutmaları beklenir.)
  6. My sister is a boarder at a boarding school in England. (Kız kardeşim, İngiltere’deki bir yatılı okulda yurtta kalan öğrencidir.)
  7. The boarders are provided with three meals a day. (Yurtta kalan öğrencilere gün içinde üç öğün yemek verilir.)
  8. The boarders share a bathroom on each floor. (Yurtta kalan öğrenciler, her katta bir banyoyu paylaşırlar.)
  9. Boarders are not allowed to have visitors after a certain time. (Yurtta kalan öğrenciler, belirli bir saat sonra ziyaretçi kabul edemezler.)
  10. Boarders have access to a common room where they can relax and socialize. (Yurtta kalan öğrenciler, dinlenip sosyalleşebilecekleri bir ortak odaya erişebilirler.)
  11. The boarders are expected to attend all school events. (Yurtta kalan öğrencilerin, tüm okul etkinliklerine katılması beklenir.)
  12. Boarders have to follow the rules and regulations of the school. (Yurtta kalan öğrencilerin, okulun kurallarına uymaları gerekir.)
  13. My son is a boarder at a school in Switzerland. (Oğlum, İsviçre’deki bir okulda yurtta kalan öğrencidir.)
  14. The boarders are responsible for keeping their own rooms clean. (Yurtta kalan öğrenciler, kendi odalarını temiz tutmakla sorumludur.)
  15. Boarders are encouraged to participate in extracurricular activities. (Yurtta kalan öğrencilerin, okul dışı etkinliklere katılmaları teşvik edilir.)
  16. The boarders have access to a gym and sports facilities. (Yurtta kalan öğrenciler, bir spor salonuna ve spor tesislerine erişebilirler.)
  17. Board
  1. Boarders have to abide by a curfew and be in their rooms by a certain time. (Yurtta kalan öğrenciler, belirli bir saatte odalarında olmak zorundadırlar.)
  2. My daughter made many friends while she was a boarder at a school in France. (Kızım, Fransa’da bir okulda yurtta kalan öğrenci iken birçok arkadaş edindi.)
  3. The boarders have access to a study room where they can do their homework. (Yurtta kalan öğrenciler, ödevlerini yapabilecekleri bir çalışma odasına erişebilirler.)
  4. Boarders often form close bonds with their fellow students who are also living in the same dormitory. (Yurtta kalan öğrenciler, aynı yurtta yaşayan diğer öğrencilerle yakın bağlar kurarlar.)

(Türkçe çevirileri kalın ve yeşil renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.