Bloodwit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bloodwit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bloodwit Nedir?

Bloodwit, Orta Çağ İngiltere’sinde, bir cinayetin ya da kavganın ardından suçlunun cezası olarak ödenen bir tür tazminattır. Bu tazminat genellikle para ya da mal olarak ödenmez, suçlunun yakınlarından birinin kanının akıtılması şeklinde gerçekleştirilirdi.

Örnek Cümleler:

1. The bloodwit was paid to the victim’s family to compensate for their loss. (Kaybını telafi etmek için kan bedeli kurbanın ailesine ödendi.)
2. The bloodwit was a common practice in medieval England. (Orta Çağ İngiltere’sinde kan bedeli yaygın bir uygulamaydı.)
3. The king demanded a large bloodwit for the murder of his cousin. (Kral kuzeninin öldürülmesi için büyük bir kan bedeli talep etti.)
4. The bloodwit was often paid in livestock or other valuable goods. (Kan bedeli sık ​​sık sığır veya diğer değerli mallarla ödenirdi.)
5. The bloodwit was a way for the offender to make amends to the victim’s family. (Kan bedeli suçlunun kurbanın ailesine kefaret ödemesi için bir yoldu.)
6. The bloodwit was seen as a way to restore balance to society after a violent act. (Kan bedeli, şiddetli bir eylemden sonra topluma dengeyi geri getirmenin bir yolu olarak görülürdü.)
7. The bloodwit was often paid by the offender’s family rather than the offender himself. (Kan bedeli genellikle suçlunun kendisi yerine suçlunun ailesi tarafından ödenirdi.)
8. The bloodwit was considered a serious matter and failure to pay it could result in further violence. (Kan bedeli ciddi bir mesele olarak görülür ve ödenmemesi daha fazla şiddete neden olabilir.)
9. The bloodwit was abolished in England in the 13th century. (Kan bedeli İngiltere’de 13. yüzyılda kaldırıldı.)
10. The bloodwit was a way for the community to resolve conflicts without involving the authorities. (Kan bedeli, otoriteleri dahil etmeden toplumun çatışmaları çözmesi için bir yoldu.)
11. The bloodwit was often accompanied by a formal apology from the offender. (Kan bedeli genellikle suçlunun resmi özrüyle birlikte ödenirdi.)
12. The bloodwit was a controversial practice that many saw as barbaric. (Kan bedeli, birçok kişi tarafından barbarca olarak görülen tartışmalı bir uygulamaydı.)
13. The bloodwit was seen as a way to prevent feuds between families. (Kan bedeli, aileler arasındaki kan davalarını önlemenin bir yolu olarak görülürdü.)
14. The bloodwit was sometimes paid in the form of land or other property. (Kan bedeli bazen arazi veya diğer m

al varlıklar şeklinde ödenirdi.)
15. The bloodwit was a common practice among the Anglo-Saxons. (Anglo-Saksonlar arasında kan bedeli yaygın bir uygulamaydı.)

16. The bloodwit was often used to settle disputes between tribes. (Kabileler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için kan bedeli sık ​​sık kullanılırdı.)
17. The bloodwit was a way to restore honor to the victim’s family. (Kan bedeli, kurbanın ailesine onurunu geri kazandırmak için bir yoldu.)
18. The bloodwit was seen as a way to prevent vigilante justice. (Kan bedeli, kendi kendine adaleti önlemenin bir yolu olarak görülürdü.)
19. The bloodwit was a controversial practice that was eventually replaced by monetary compensation. (Kan bedeli, sonunda para tazminatıyla değiştirilen tartışmalı bir uygulamaydı.)
20. The bloodwit was a deeply ingrained cultural practice that persisted for centuries. (Kan bedeli, yüzyıllar boyunca devam eden köklü bir kültürel uygulamaydı.)