Bloodthirsty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bloodthirsty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bloodthirsty

Bloodthirsty, Türkçe karşılığı kan susamış olan kelime, bir kişinin veya hayvanın kan isteği ile dolu olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The bloodthirsty vampire was always on the hunt for his next victim. (Kan susamış vampir her zaman bir sonraki kurbanını arıyordu.)
  2. The lion’s bloodthirsty roar echoed through the jungle. (Aslanın kan susamış kükreyişi ormanda yankılandı.)
  3. The bloodthirsty gladiator emerged victorious from the arena. (Kan susamış gladyatör arenadan zaferle çıktı.)
  4. The bloodthirsty soldier had no mercy for his enemies. (Kan susamış asker düşmanlarına acımadı.)
  5. The shark’s bloodthirsty eyes followed the swimmer’s every move. (Köpek balığının kan susamış gözleri yüzücünün her hareketini takip etti.)
  6. The bloodthirsty cult sacrificed innocent animals in their rituals. (Kan susamış tarikat törenlerinde masum hayvanlar kurban ediyordu.)
  7. The werewolf’s transformation into a bloodthirsty beast was terrifying. (Kurt adamın kan susamış yaratığa dönüşümü korkunçtu.)
  8. The bloodthirsty mob was out for revenge. (Kan susamış kalabalık intikam peşindeydi.)
  9. The vampire bat’s bloodthirsty nature was essential for its survival. (Vampir yarasasının kan susamış doğası hayatta kalması için önemliydi.)
  10. The bloodthirsty cult leader’s followers would do anything he commanded. (Kan susamış tarikat liderinin takipçileri onun emrettiği her şeyi yapardı.)
  11. The bloodthirsty warrior had scars on his body from countless battles. (Kan susamış savaşçının vücudu sayısız savaştan izler taşıyordu.)
  12. The bloodthirsty monster emerged from the depths of the ocean. (Kan susamış canavar okyanusun derinliklerinden ortaya çıktı.)
  13. The bloodthirsty cult believed that human sacrifices would bring them power. (Kan susamış tarikat insan kurbanlarının kendilerine güç getireceğine inanıyordu.)
  14. The bloodthirsty gladiator fought with a ferocity that was unmatched. (Kan susamış gladyatör eşsiz bir vahşetle savaştı.)
  15. The bloodthirsty vampire’s fangs gleamed in the moonlight. (Kan susamış vampirin dişleri ay ışığında parladı.)
  16. The bloodthirsty dictator was responsible for the deaths of thousands of people. (Kan susamış diktatör binlerce insanın ölümünden sorumlu idi.)
  17. The bloodthirsty mob descended upon the town with violence and destruction. (Kan susamış kalabalık şiddet ve yıkımla kasabaya indi.)
  18. The bloodthirsty dragon breathed fire

and ash as it ravaged the village. (Kan susamış ejderha köyü yağmalarken ateş ve kül nefesi verdi.)
19. The bloodthirsty serial killer had a twisted fascination with death. (Kan susamış seri katil ölümle ilgili sapkın bir ilgiye sahipti.)

  1. The bloodthirsty horde of zombies relentlessly pursued the survivors. (Kan susamış zombi sürüsü hayatta kalanları acımasızca takip etti.)

(Türkçe çevirileri kalın ve siyah yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.