Blackness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blackness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blackness İle İlgili Cümleler

Blackness, Türkçe’de “karanlık, siyahlık” anlamlarına gelmektedir. İngilizce cümlelerde kullanıldığı bazı örnekler aşağıda verilmiştir:

  1. The blackness of the night sky was interrupted by the bright stars. (Gece gökyüzünün siyahlığı, parlak yıldızlar tarafından kesildi.)
  2. The blackness of the cave made it hard to see anything. (Mağaranın karanlığı her şeyi görmeyi zorlaştırdı.)
  3. His skin had a deep blackness that was admired by many. (Cildi derin bir siyahlığa sahipti ve birçok kişi tarafından hayranlıkla karşılandı.)
  4. The blackness of the coal contrasted sharply with the whiteness of the snow. (Kömürün siyahlığı, karın beyazlığıyla keskin bir şekilde kontrast oluşturdu.)
  5. The blackness of his heart made it impossible for him to love anyone. (Kalbinin siyahlığı, kimseyi sevmesine engel oldu.)
  6. She was frightened by the blackness of the storm clouds. (Fırtına bulutlarının siyahlığından korktu.)
  7. The blackness of the ink on the paper made it difficult to read. (Kağıt üzerindeki mürekkebin siyahlığı, okumayı zorlaştırdı.)
  8. The blackness of the cat’s fur made it hard to see her at night. (Kedinin siyah tüyleri, gece onu görmeyi zorlaştırdı.)
  9. The blackness of the shadow frightened her. (Gölgenin siyahlığı onu korkuttu.)
  10. The blackness of the coffee indicated that it was strong. (Kahvenin siyahlığı, güçlü olduğunu gösteriyordu.)
  11. The blackness of the abyss was terrifying. (Uçurumun siyahlığı korkunçtu.)
  12. The blackness of the night made it hard to find their way home. (Gece karanlığı evlerine gitmelerini zorlaştırdı.)
  13. The blackness of the situation was overwhelming. (Durumun siyahlığı baskın geldi.)
  14. The blackness of the road made it hard to see the potholes. (Yolun siyahlığı, çukurları görmeyi zorlaştırdı.)
  15. The blackness of the leather jacket gave it a classic look. (Deri ceketin siyahlığı, klasik bir görünüm verdi.)
  16. The blackness of her mood was palpable. (Onun ruh halinin si

yapabilir miyim?

Tabii, elbette devam edebilirsiniz.

  1. The blackness of the night made the stars seem even brighter. (Gece karanlığının siyahlığı yıldızları daha da parlak gösteriyordu.)
  2. The blackness of the coal mine made it a dangerous place to work. (Kömür madeninin siyahlığı, çalışma alanını tehlikeli bir yer haline getirdi.)
  3. The blackness of the dress made her stand out at the party. (Elbisenin siyahlığı partiye katılanlar arasında onu öne çıkardı.)
  4. The blackness of the storm made it impossible to see anything outside. (Fırtınanın siyahlığı dışarıda hiçbir şeyi görmeyi imkansız hale getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.