Bite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bite İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bite (Isırmak) İle İlgili Cümleler

Bite kelimesi, Türkçede “ısırmak” anlamına gelir. İşte bu kelime ile kullanabileceğiniz 20 örnek cümle:

  1. My dog loves to bite his toy. (Köpeğim oyuncaklarını ısırarak oynar.)
  2. Be careful, that dog might bite you. (Dikkatli ol, o köpek seni ısırabilir.)
  3. She bit into the apple and smiled. (Elmaya ısırarak dişleri geçirdi ve gülümsedi.)
  4. The mosquito bite on my arm is itchy. (Kolumdaki sivrisinek ısırığı kaşınıyor.)
  5. The fisherman was thrilled when the fish bit the hook. (Balıkçı, balığın olta iğnesine takılmasıyla heyecanlandı.)
  6. The bitter taste made me want to bite my tongue. (Acı tadı dilimi ısırmak istememe neden oldu.)
  7. He bit his lip to keep from crying. (Ağlamamak için dudağını ısırdı.)
  8. The snake can bite if it feels threatened. (Yılan, tehdit edildiğinde ısırabilir.)
  9. I accidentally bit my tongue while chewing. (Çiğnerken dilimi yanlışlıkla ısırdım.)
  10. She bit her nails nervously. (Sinirli bir şekilde tırnaklarını ısırdı.)
  11. The cookie was so good, I had to bite into another one. (Kurabiye o kadar güzeldi ki, bir tane daha ısırmak zorunda kaldım.)
  12. He couldn’t resist the urge to bite into the juicy burger. (Sulu burgeri ısırmak için direnemedi.)
  13. The doctor said to put pressure on the wound to stop the bleeding if the snake bites. (Doktor, yılan ısırırsa kanamanın durdurulması için yaraya basınç yapılmasını söyledi.)
  14. I had to bite my tongue to avoid saying something mean. (Kötü bir şey söylemekten kaçınmak için dilimi ısırmak zorunda kaldım.)
  15. The baby’s first tooth just came in, so she likes to bite things. (Bebek ilk dişi çıktı, bu yüzden şeyleri ısırma seviyor.)
  16. The boxer delivered a powerful bite to his opponent’s ear. (Boksör, rakibinin kulağına güçlü bir ısırık attı.)
  17. The spicy food made me want to bite my own tongue off. (Baharatlı yemek dilimi kendi kendime ısırma isteği uyandırdı.)
  18. The horse bit the carrot out of my hand. (At elimdeki havucu ısırdı.)
  19. The dog’s bark is worse than its bite. (Köpeğin havlaması ısırmasından daha kötüdür.)
  20. I had to bite the bullet and tell her the truth. (Gerçeği söylemek için dişimi sıkmak zorunda kaldım.)

Bite (Isırmak) İle İlgili Cümleler Devam

  1. The mosquito bites on my legs are so itchy, I can’t stop scratching them. (Bacaklarımdaki sivrisinek ısırıkları çok kaşıntılı, onları kaşıyamıyorum.)
  2. The wrestler tried to bite his opponent during the match. (Güreşçi maç sırasında rakibini ısırmaya çalıştı.)
  3. The apple was so hard, it was difficult to bite into. (Elma o kadar sertti ki, ısırması zordu.)
  4. The chef instructed me to bite into the steak to check its doneness. (Aşçı, bifteğin pişmişliğini kontrol etmek için ısırarak denememi söyledi.)
  5. The lioness bit the zebra’s neck to kill it. (Aslan dişi, zebranın boynunu ısırarak öldürdü.)
  6. I hate when my cat bites my toes while I’m sleeping. (Kedim uyurken ayak parmaklarımı ısırdığında sevmem.)
  7. The snake’s bite was poisonous, and the victim had to be rushed to the hospital. (Yılanın ısırığı zehirliydi ve mağdur hızla hastaneye götürüldü.)
  8. The little boy cried when he was bitten by a dog. (Küçük çocuk köpek tarafından ısırıldığında ağladı.)
  9. The child bit into the chocolate and smiled with delight. (Çocuk çikolatayı ısırarak keyifle gülümsedi.)
  10. I accidentally bit my tongue while talking and started to bleed. (Konuşurken yanlışlıkla dilimi ısırdım ve kanamaya başladım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.