Bewilderment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bewilderment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bewilderment İle İlgili Cümleler

Bewilderment Türkçe anlamıyla “şaşkınlık” veya “kafası karışıklık” anlamına gelir. İngilizce cümlelerde kullanım örnekleri aşağıdaki gibidir:

  1. She looked at me with bewilderment when I told her the news. (Haberleri söylediğimde bana şaşkınlıkla baktı.)
  2. The instructions for the game were so complicated that they caused bewilderment among the players. (Oyunun talimatları o kadar karmaşıktı ki oyuncular arasında kafa karışıklığına neden oldular.)
  3. He felt a sense of bewilderment when he woke up in a completely unfamiliar place. (Tamamen yabancı bir yerde uyandığında bir şaşkınlık hissetti.)
  4. The teacher’s sudden absence from school left the students in bewilderment. (Öğretmenin okuldan ani olarak ayrılması öğrencileri şaşkınlık içinde bıraktı.)
  5. The politician’s contradictory statements caused bewilderment among the voters. (Politikacının çelişkili açıklamaları seçmenler arasında şaşkınlık yarattı.)
  6. The strange behavior of the new employee caused bewilderment among his colleagues. (Yeni çalışanın tuhaf davranışları meslektaşları arasında şaşkınlık yarattı.)
  7. The sudden change in the company’s policy left the employees in bewilderment. (Şirketin politikasındaki ani değişiklik çalışanları şaşkınlık içinde bıraktı.)
  8. The complicated mathematical equation caused bewilderment among the students. (Karmaşık matematik denklemi öğrenciler arasında kafa karışıklığına neden oldu.)
  9. The unexpected arrival of her ex-boyfriend caused bewilderment for Jane. (Eski sevgilisinin beklenmedik gelişi Jane için şaşkınlık yarattı.)
  10. The surreal artwork left the audience in bewilderment. (Gerçeküstü sanat eseri seyircileri şaşkınlık içinde bıraktı.)
  11. The sudden death of his father left him in a state of bewilderment. (Babasının ani ölümü onu şaşkınlık içinde bıraktı.)
  12. The complex plot of the movie caused bewilderment among some viewers. (Filmin karmaşık hikayesi bazı izleyiciler arasında kafa karışıklığına neden oldu.)
  13. The unexpected turn of events left the detective in bewilderment. (Olayların beklenmedik gelişimi dedektifi şaşkınlık içinde bıraktı.)
  14. The sudden change in weather conditions caused bewilderment among the locals. (Hava koşullarındaki ani değişiklik yerliler arasında şaşkınlık yarattı.)
  15. The inexplicable disappearance of the artifacts left the archaeologists in bewilderment. (Eserlerin aç

ıklanamayan kayboluşu arkeologları şaşkınlık içinde bıraktı.)
16. The unexpected reaction of the audience to the comedian’s jokes caused bewilderment for the performer. (Komedyenin şakalarına beklenmedik tepki gösteren seyirciler performansçıyı şaşkınlığa düşürdü.)

  1. The foreign language test caused bewilderment for the students who were not prepared. (Hazırlıksız olan öğrenciler için yabancı dil sınavı kafa karışıklığına neden oldu.)
  2. The sudden power outage left the residents of the town in bewilderment. (Elektrik kesintisi kasaba sakinlerini şaşkınlık içinde bıraktı.)
  3. The strange behavior of the animal caused bewilderment among the zoo visitors. (Hayvanın tuhaf davranışları hayvanat bahçesi ziyaretçileri arasında şaşkınlık yarattı.)
  4. The unexpected news of the company’s bankruptcy caused bewilderment among the employees. (Şirketin iflas haberleri beklenmedik olduğu için çalışanlar arasında kafa karışıklığına neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.