Beneficiary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Beneficiary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Beneficiary Nedir?

Beneficiary, Türkçe anlamı olarak “yararlanan, hak sahibi, varisi” gibi anlamlara gelir. Bir kişinin veya kuruluşun bir faaliyet, sözleşme veya sigorta poliçesi gibi bir şeyden yararlanan kişi olarak adlandırılır.

Beneficiary İle İlgili Örnek Cümleler

1. My sister is the beneficiary of my life insurance policy. (Kardeşim hayat sigorta poliçemden yararlanacak.)
2. The charity organization was the beneficiary of his will. (Hayır kurumu onun vasiyetinin hak sahibi oldu.)
3. The company’s employees are the beneficiaries of the new health insurance plan. (Şirketin çalışanları yeni sağlık sigorta planından yararlanacaklar.)
4. The orphanage is the beneficiary of the fundraising event. (Yetimhane bağış toplama etkinliğinin yararlanıcısıdır.)
5. The beneficiaries of the scholarship program are chosen based on their academic performance. (Burs programının hak sahipleri, akademik performanslarına göre seçilir.)
6. The couple named each other as beneficiaries in their life insurance policies. (Çift, hayat sigorta poliçelerinde birbirlerini hak sahibi olarak belirledi.)
7. The children are the beneficiaries of their parents’ estate. (Çocuklar, ebeveynlerinin mal varlığından yararlanacaklar.)
8. The trust fund is set up to benefit the beneficiaries over a period of time. (Güven fonu, bir süre boyunca hak sahiplerinin yararlanmasını sağlamak için kurulmuştur.)
9. The art museum was the beneficiary of the wealthy donor’s generous gift. (Sanat müzesi, zengin bağışçının cömert hediyesinin hak sahibi oldu.)
10. The charity organization provides assistance to the beneficiaries in need. (Hayır kurumu, ihtiyaç sahibi hak sahiplerine yardım sağlar.)
11. The company’s retirement plan has designated beneficiaries for each employee. (Şirketin emeklilik planı, her çalışan için hak sahiplerini belirlemiştir.)
12. The university named the scholarship program after its generous benefactor. (Üniversite, cömert bağışçısının adını burs programına verdi.)
13. The proceeds from the charity auction will go to the designated beneficiaries. (Hayırsever açık artırmadan elde edilen gelir, belirlenen hak sahiplerine gidecektir.)
14. The trust fund allows the beneficiaries to receive income without depleting the principal. (Güven fonu, hak sahiplerinin ana parayı tüketmeden gelir elde etmelerine olanak tanır.)
15. The company’s health insurance policy covers not only the employee, but also their designated beneficiaries. (Şirketin sağlık sigorta poliçesi sadece çalışanı değil, ayrıca hak sahiplerini de kapsar.)
16. The charitable foundation aims to benefit the beneficiaries by funding various social programs. (Hayırsever vakıf, çeş

itli sosyal programları finanse ederek hak sahiplerinin yararlanmasını hedefler.)
17. The government provides financial assistance to the beneficiaries of the social security program. (Hükümet, sosyal güvenlik programının hak sahiplerine mali yardım sağlar.)

18. The life insurance policy allows the beneficiaries to receive a lump sum payment upon the policyholder’s death. (Hayat sigorta poliçesi, hak sahiplerinin poliçe sahibinin ölümü üzerine bir defada ödeme almasına olanak tanır.)
19. The will specifies the beneficiaries who will inherit the deceased person’s assets. (Vasiyet, ölen kişinin varlıklarını miras alacak hak sahipleri belirtir.)
20. The beneficiaries of the scholarship program are required to maintain a certain GPA to continue receiving funding. (Burs programının hak sahipleri, finansman almaya devam etmek için belirli bir GPA’yi korumak zorundadır.)