Bend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bend İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bend

Bend kelimesi, eğmek, kıvırmak, dönemeç, viraj gibi anlamlara gelir. Ayrıca, bir nehir veya yolun bükülmesi için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The road takes a sharp bend to the left. (Yol keskin bir şekilde sola dönüyor.)
  2. The river made a bend around the hill. (Nehir tepe etrafında bir kıvrım yaptı.)
  3. Bend the wire into a U-shape. (Telin ucunu U şekline bük.)
  4. We had to bend the rules a little to make it work. (İşleri yürütmek için kuralları biraz esnetmek zorunda kaldık.)
  5. The gymnast’s body was very flexible and could easily bend. (Jimnastin vücudu çok esnek ve kolayca bükülebiliyordu.)
  6. I had to bend down to pick up the coin. (Parayı almak için eğilmek zorunda kaldım.)
  7. The path bends around the mountain, offering breathtaking views. (Yol, nefes kesen manzaralar sunan dağın etrafında kıvrılır.)
  8. The metal bar was too strong to bend with my bare hands. (Çıplak ellerimle bükemeyeceğim kadar güçlü bir metal çubuktu.)
  9. The hairdresser used a curling iron to bend the client’s hair. (Kuaför, müşterinin saçını kıvırmak için bir maşa kullandı.)
  10. The hiker took a bend in the trail and suddenly saw a beautiful waterfall. (Yürüyüşçü patikada bir dönemeç aldı ve aniden güzel bir şelale gördü.)
  11. The wind was so strong that it made the trees bend in the direction of the gusts. (Rüzgar o kadar güçlüydü ki ağaçları esintinin yönünde büküyordu.)
  12. The road ahead bends to the right, so be careful. (Önümüzdeki yol sağa doğru kıvrılıyor, dikkatli olun.)
  13. I had to bend over backwards to meet the deadline. (Süreye yetişmek için elimden geleni yaptım.)
  14. The magician made the spoon bend with his mind. (Sihirbaz kaşığın zihnini bükerek bükmesini sağladı.)
  15. She used a heat gun to bend the plastic into the desired shape. (İstediği şekli vermek için plastik malzemeyi ısı tabancasıyla büküyordu.)
  16. The bus driver had to bend the rules a little to allow the passengers to bring their pets on board. (Otobüs şoförü, yolcuların ev

cil hayvanlarını yanlarında getirmelerine izin vermek için kuralları biraz esnetmek zorunda kaldı.)
17. The hike was challenging because of all the bends in the trail. (Patikadaki tüm dönemeçler nedeniyle yürüyüş zorlayıcıydı.)

  1. The sculpture was made from a single piece of metal that was bent into shape. (Heykel, şekle bükülen tek bir metal parçasından yapılmıştı.)
  2. The road bends sharply to the left, so slow down. (Yol keskin bir şekilde sola döndüğü için yavaşlayın.)
  3. He tried to bend the truth, but no one believed him. (Gerçeği bükme denedi, ama kimse ona inanmadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.