Bely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bely İle İlgili Cümleler

Bely, Türkçe’de “beyaz” anlamına gelen bir kelimedir. Aşağıda, “bely” kelimesinin İngilizce cümlelerde nasıl kullanılabileceğiyle ilgili 20 örnek cümle bulunmaktadır.

  1. The bely snow-covered mountains looked stunning against the blue sky. (Beyaz karla kaplı dağlar, mavi gökyüzüne karşı harika görünüyordu.)
  2. She wore a beautiful bely dress for her wedding. (Düğününde güzel bir beyaz elbise giydi.)
  3. The swans glided gracefully across the bely surface of the lake. (Kuğular gölün beyaz yüzeyinde zarifçe süzüldüler.)
  4. The bride’s bely veil blew in the wind as she walked down the aisle. (Gelinin beyaz duvağı rüzgarda uçuştu, koridor boyunca yürürken.)
  5. The artist used bely paint to create highlights in the painting. (Sanatçı, tabloda vurgular oluşturmak için beyaz boya kullandı.)
  6. The bely sand on the beach was cool and powdery under my feet. (Plajdaki beyaz kum ayaklarımın altında serin ve pudralıydı.)
  7. The bely clouds in the sky indicated that a storm was coming. (Gökyüzündeki beyaz bulutlar, bir fırtınanın yaklaştığını gösteriyordu.)
  8. The wedding cake was decorated with bely icing and delicate flowers. (Düğün pastası, beyaz şeker hamuru ve zarif çiçeklerle süslenmişti.)
  9. The walls in the living room were painted a bright bely to make the room look bigger. (Oturma odasındaki duvarlar, odayı daha büyük göstermek için parlak beyaz olarak boyanmıştı.)
  10. The bely pages of the book were crisp and clean, indicating that it had never been read. (Kitabın beyaz sayfaları taze ve temizdi, hiç okunmadığını gösteriyordu.)
  11. The bely buildings in the old town were beautifully preserved. (Eski şehirdeki beyaz binalar güzel bir şekilde korunmuştu.)
  12. The bely fur of the Arctic fox provided excellent camouflage in the snowy landscape. (Arktik tilkinin beyaz kürkü, karlı manzara içinde mükemmel bir kamuflaj sağladı.)
  13. The baby’s bely skin was so soft and delicate. (Bebeğin beyaz teni çok yumuşak ve hassastı.)
  14. The bely sails of the boat billowed in the wind as it sailed across the ocean. (Tekne, okyanusu geçerken rüzgarda dalgalanan beyaz yelkenleriyle hareket ediyordu.)
  15. The bride carried a bouquet of bely roses on her wedding day. (Gelin, düğün günü beyaz gülleri içeren bir çiçek buketi taşıdı.)
  16. The bely paper cranes

were hung from the ceiling for the party decorations. (Parti süslemeleri için beyaz kağıt turnalar tavana asılmıştı.)
17. The bely moon shone brightly in the sky, casting a soft glow over everything. (Beyaz ay gökyüzünde parlak bir şekilde parladı, her şeyin üzerine yumuşak bir ışıltı yaydı.)

  1. The artist used a bely background to make the colors in the painting pop. (Sanatçı, tablodaki renkleri öne çıkarmak için beyaz bir arka plan kullandı.)
  2. The bely petals of the cherry blossom tree created a beautiful sight in the park. (Kiraz çiçeği ağacının beyaz yaprakları, parkta güzel bir manzara oluşturdu.)
  3. The bely feathers of the swan were so pure and pristine. (Kuğunun beyaz tüyleri çok saf ve lekesizdi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Beyaz karla kaplı dağlar, mavi gökyüzüne karşı harika görünüyordu.
  2. Düğününde güzel bir beyaz elbise giydi.
  3. Kuğular gölün beyaz yüzeyinde zarifçe süzüldüler.
  4. Gelinin beyaz duvağı rüzgarda uçuştu, koridor boyunca yürürken.
  5. Sanatçı, tabloda vurgular oluşturmak için beyaz boya kullandı.
  6. Plajdaki beyaz kum ayaklarımın altında serin ve pudralıydı.
  7. Gökyüzündeki beyaz bulutlar, bir fırtınanın yaklaştığını gösteriyordu.
  8. Düğün pastası, beyaz şeker hamuru ve zarif çiçeklerle süslenmişti.
  9. Oturma odasındaki duvarlar, odayı daha büyük göstermek için parlak beyaz olarak boyanmıştı.
  10. Kitabın beyaz sayfaları taze ve temizdi, hiç okunmadığını gösteriyordu.
  11. Eski şehirdeki beyaz binalar güzel bir şekilde korunmuştu.
  12. Arktik tilkinin beyaz kürkü, karlı manzara içinde mükemmel bir kamuflaj sağladı.
  13. Bebeğin beyaz teni çok yumuşak ve hassastı.
  14. Tekne, okyanusu geçerken rüzgarda dalgalanan beyaz yelkenleriyle hareket ediyordu.
  15. Gelin, düğün günü beyaz gülleri içeren bir çiçek buketi taşıdı.
  16. Parti süslemeleri için beyaz kağıt turnalar tavana asılmıştı.
  17. Beyaz ay gökyüzünde parlak bir şekilde parladı, her şeyin üzerine yumuşak bir ışıltı yaydı.
  18. Sanatçı, tablodaki renkleri öne çıkarmak için beyaz bir arka plan kullandı.
  19. Kiraz çiçe

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.