Behest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Behest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Behest Nedir?

Behest, birinin emri ya da talebidir.

Örnek Cümleler:

1. She followed her boss’s behest and completed the task on time. (Patronunun emrini takip etti ve görevi zamanında tamamladı.)
2. The company’s decisions were made at the behest of the CEO. (Şirketin kararları CEO’nun isteği üzerine alındı.)
3. He was acting at the behest of his father when he made the decision. (Kararını babasının emriyle aldı.)
4. The project was cancelled at the behest of the investors. (Proje yatırımcıların talebi üzerine iptal edildi.)
5. The government implemented the policy at the behest of the public. (Hükümet politikayı halkın talebi doğrultusunda uyguladı.)
6. The director made changes to the script at the behest of the producer. (Yönetmen senaryoda değişiklikler yaptı, yapımcının isteği üzerine.)
7. She quit her job at the behest of her husband. (Eşi isteği üzerine işinden ayrıldı.)
8. The captain followed the behest of his superiors and withdrew the troops. (Kaptan, üstlerinin emrini takip ederek askerleri geri çekti.)
9. The artist painted the portrait at the behest of his client. (Sanatçı portreyi müşterisinin isteği üzerine resmetti.)
10. The employee ignored his boss’s behest and continued to work on the project. (Çalışan, patronunun emrini görmezden gelerek projeye devam etti.)
11. The organization was established at the behest of the community. (Toplumun isteği üzerine kuruluş gerçekleştirildi.)
12. The athlete followed the behest of his coach and changed his training routine. (Sporcu, antrenörünün isteğini takip ederek antrenman rutinini değiştirdi.)
13. The policy was revised at the behest of the stakeholders. (Politika, paydaşların talebi üzerine gözden geçirildi.)
14. The senator introduced the bill at the behest of his constituents. (Senatör, seçmenlerinin isteği üzerine tasarıyı sundu.)
15. The teacher organized a field trip at the behest of the students. (Öğrencilerin isteği doğrultusunda öğretmen bir gezi düzenledi.)
16. The CEO made the decision at the behest of the board of directors. (CEO, yönetim kurulunun talebi üzerine karar aldı.)
17. The journalist wrote the article at the behest of the editor-in-chief. (Gazeteci, baş editörünün isteği üzerine makale yazdı.)
18. The event was cancelled at the behest of the sponsors. (Sponsorların talebi üzerine etkinlik iptal edildi.)
19. The lawyer advised his client to follow the behest of the court. (Avukat, müvekkilinin mahkemenin emrini takip etmesini tavsiye etti.)
20. The family relocated at the behest

of their relatives. (Aile, yakınlarının isteği üzerine yerleşim yerini değiştirdi.)