Beget İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Beget İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Beget İle İlgili Cümleler

Beget kelimesi Türkçede “yol açmak, doğurmak, meydana getirmek” gibi anlamlara gelir.

1. She was begotten by her mother’s second husband. (O, annesinin ikinci kocası tarafından doğuruldu.)
2. The new invention may beget a revolution in the industry. (Yeni buluş endüstride bir devrim meydana getirebilir.)
3. Violence begets violence. (Şiddet şiddeti doğurur.)
4. His success begets envy in others. (Başarısı başkalarında kıskançlık yaratır.)
5. The government’s new policy is likely to beget controversy. (Hükümetin yeni politikası muhtemelen tartışma yaratacak.)
6. Love can beget understanding. (Aşk anlayışı doğurabilir.)
7. Their union begot three children. (Birlikte üç çocukları oldu.)
8. Good deeds beget good karma. (İyi işler iyi karmayı doğurur.)
9. Hatred begets only hatred. (Nefret sadece nefret doğurur.)
10. The company’s aggressive marketing strategy has beget significant profits. (Şirketin agresif pazarlama stratejisi önemli karlar doğurdu.)
11. Freedom begets responsibility. (Özgürlük sorumluluğu doğurur.)
12. Kindness begets kindness. (Nezaket nezaketi doğurur.)
13. Creativity begets innovation. (Yaratıcılık yeniliği doğurur.)
14. One lie can beget many more lies. (Bir yalan birçok yalanı doğurabilir.)
15. Poverty often begets crime. (Yoksulluk sıklıkla suç doğurur.)
16. Education begets knowledge. (Eğitim bilgiyi doğurur.)
17. Perseverance begets success. (Azim başarıyı doğurur.)
18. Honesty begets trust. (Dürüstlük güveni doğurur.)
19. The negative comments online beget more negativity. (Çevrimiçi yapılan olumsuz yorumlar daha fazla olumsuzluğu doğurur.)
20. The environmental problems of today will beget more problems in the future. (Bugünün çevre sorunları gelecekte daha fazla soruna neden olacak.)

21. Their constant bickering begot a toxic work environment. (Sürekli tartışmaları zehirli bir çalışma ortamını doğurdu.)
22. The new business venture may beget great financial success. (Yeni iş girişimi büyük finansal başarıyı doğurabilir.)
23. His generosity begets gratitude in others. (Cömertliği başkalarında şükran yaratır.)
24. A lack of communication can beget misunderstandings. (İletişim eksikliği yanlış anlaşılmaları doğurabilir.)
25. The cold weather may beget health problems for some people. (Soğuk hava bazı insanlar için sağlık sorunlarını tetikleyebilir.)
26. The old saying goes that necessity begets innovation. (Eski bir deyişe göre ihtiyaç yeniliği doğurur.)
27. Greed begets more greed. (Açgözlülük daha fazla açgözlülüğü doğurur.)
28. The success of their first book begot a series of bestsellers. (İlk kitaplarının başarısı en çok satanlar serisini doğurdu.)
29. Their reckless behavior may beget consequences they didn’t anticipate. (Dikkatsiz davranışları beklenmedik sonuçları doğurabilir.)
30. A culture of fear can beget distrust among coworkers. (Korku kültürü iş arkadaşları arasında güvensizliği doğurabilir.)