Bed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bed – Yatak

  1. I love sleeping in my comfortable bed. (Rahat yatağımda uyumayı seviyorum.)
  2. She sat on the edge of the bed and put on her shoes. (Yatağın kenarına oturdu ve ayakkabılarını giydi.)
  3. He was too tired to even get out of bed. (Yataktan bile çıkmak için çok yorgundu.)
  4. The bed was made with clean sheets. (Yatak temiz çarşaflarla yapılmıştı.)
  5. The hotel room had a king-size bed. (Otel odasında büyük bir yatak vardı.)
  6. I have to change the bed linens today. (Bugün yatak çarşaflarını değiştirmem gerekiyor.)
  7. He always sleeps on his back in bed. (O her zaman yatakta sırtüstü uyur.)
  8. The cat curled up on the bed and fell asleep. (Kedi yatağın üzerinde kıvrıldı ve uyuya kaldı.)
  9. The bed frame was made of wood. (Yatak çerçevesi ahşaptan yapılmıştı.)
  10. I need to buy a new bed because mine is old and uncomfortable. (Eski ve rahatsız yatağımdan dolayı yeni bir yatak almam gerekiyor.)
  11. The children were jumping on the bed, giggling and having fun. (Çocuklar yatağın üzerinde zıplıyorlar, kıkır kıkır gülüyorlar ve eğleniyorlar.)
  12. She had a stack of pillows on the bed for extra comfort. (Ekstra konfor için yatağın üzerinde bir yığın yastığı vardı.)
  13. The bedspread was embroidered with beautiful flowers. (Yatak örtüsü güzel çiçeklerle işlenmişti.)
  14. He took a nap in the hammock bed under the trees. (Ağaçların altındaki hamak yatağında bir şekerleme yaptı.)
  15. The hotel offered a complimentary breakfast in bed. (Otel, yatakta ücretsiz kahvaltı hizmeti sunuyordu.)
  16. She threw herself onto the bed, exhausted after a long day. (Uzun bir günün ardından tükenmiş olarak yatağa kendini attı.)
  17. The bed creaked when he sat down on it. (O oturduğunda yatak gıcırdadı.)
  18. I woke up with a sore back because the bed was too soft. (Yatak çok yumuşak olduğundan sırtım ağrıyarak uyandım.)
  19. The hotel room had a balcony with a breathtaking view of the ocean and a comfortable bed. (Otel odasında, okyanusun nefes kesen manzarası ve rahat bir yatak olan bir balkon vardı.)
  20. She leaned against the headboard of the bed and read a book. (Başucuna yaslandı ve bir kitap okudu.)
  1. He had to jump onto the bed to reach the ceiling. (Tavana ulaşmak için yatağa atlamak zorundaydı.)
  2. The bed was covered in rose petals, a romantic surprise from her partner. (Yatak gül yapraklarıyla kaplıydı, partnerinden romantik bir sürprizdi.)
  3. She made her bed every morning before starting her day. (Her gün sabahları güne başlamadan önce yatağını düzenlerdi.)
  4. The hotel room had a plush bed with a memory foam mattress. (Otel odasında bellek köpüklü bir yastık üstü yatağı olan lüks bir yatak vardı.)
  5. The bed was so comfortable, she never wanted to leave it. (Yatak o kadar rahattı ki, asla terk etmek istemedi.)
  6. He propped himself up on the pillows and watched TV in bed. (Yastıklara dayandı ve yatakta televizyon izledi.)
  7. The bed squeaked with every movement, making it hard to sleep. (Her hareketinde yatak cırladı, uyumak zorlaştı.)
  8. She had a canopy bed with curtains that draped over the top. (Üstünü örten perdeleri olan bir kanepe yatağı vardı.)
  9. The bed was too small for two people to sleep comfortably. (İki kişi için yatak rahatça uyumak için çok küçüktü.)
  10. He rolled over in bed and accidentally hit his elbow on the nightstand. (Yatakta döndü ve yanlışlıkla kolunu komidinin üzerine vurdu.)
  11. She had a twin bed in her small apartment. (Küçük dairede tek kişilik bir yatağı vardı.)
  12. The bed was unmade, with the sheets and blankets in a jumbled mess. (Yatak düzenlenmemişti, çarşaf ve battaniyeler karışık bir şekilde duruyordu.)
  13. She put a hot water bottle at the foot of the bed to keep her feet warm. (Ayaklarını ısıtmak için yatağın ayağına sıcak su torbası koydu.)
  14. The bed had a high headboard that made it feel like a throne. (Yatağın yüksek bir başlığı vardı, tahtı andırıyordu.)
  15. He stretched his legs out under the covers and relaxed in bed. (Örtülerin altında bacaklarını uzattı ve yatakta rahatladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.