Beatific İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Beatific
Beatific, mutluluk ve huzur hissi veren, ruhani veya dini bir deneyim anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- The beatific smile on his face showed that he was at peace. (Yüzündeki mutlu gülümseme huzur içinde olduğunu gösterdi.)
- The beauty of the landscape had a beatific effect on her. (Manzaranın güzelliği onun üzerinde huzur verici bir etki yaptı.)
- The monk’s beatific expression indicated his state of inner peace. (Keşişin mutlu ifadesi iç huzuru durumunu gösteriyordu.)
- The beatific vision of heaven brought comfort to the dying man. (Cennetin mutluluk verici görüntüsü ölmekte olan adama huzur getirdi.)
- She had a beatific experience during her meditation session. (Meditasyon seansı sırasında mutluluk verici bir deneyim yaşadı.)
- The beatific glow of the sunset was mesmerizing. (Güneş batarken yansıyan huzur verici ışık büyüleyiciydi.)
- The beatific expression on her face suggested she had found inner peace. (Yüzündeki mutlu ifade iç huzuru bulduğunu gösteriyordu.)
- The beatific sound of the choir filled the church. (Koronun huzur verici sesi kiliseyi doldurdu.)
- The beatific aura surrounding the guru was palpable. (Guru’nun etrafını saran mutluluk verici aura hissedilebilirdi.)
- The beatific smile on the baby’s face melted everyone’s heart. (Bebek yüzündeki mutlu gülümseme herkesin kalbini eritti.)
- The beatific presence of the saint brought a sense of calm to the troubled village. (Azizin huzur verici varlığı sıkıntılı köye bir huzur hissi getirdi.)
- The beatific scene of the beach at sunrise was breathtaking. (Güneş doğarken sahildeki huzur verici manzara nefes kesiciydi.)
- The beatific expression on the bride’s face radiated happiness. (Gelinin yüzündeki mutlu ifade mutluluğu yansıtıyordu.)
- The beatific feeling she experienced during her yoga practice was indescribable. (Yoga pratiği sırasında yaşadığı mutluluk verici hisler tarifsizdi.)
- The beatific quality of the music transported the audience to another world. (Müziğin huzur verici kalitesi seyirciyi başka bir dünyaya taşıdı.)
- The beatific light of the full moon was enchanting. (Dolunayın huzur verici ışığı büyüleyiciydi.)
- The beatific expression on the old man’s face showed he had found peace in his final days. (Yaşlı adamın yüzündeki mutlu ifade son günlerinde huzur bulduğunu gösteriyordu.)
- The beatific scenery of the mountains was awe-inspiring. (Dağların huz
verici manzarası etkileyiciydi.)
19. The beatific smile on the dog’s face showed his contentment with life. (Köpeğin yüzündeki mutlu gülümseme hayatından memnun olduğunu gösteriyordu.)
- The beatific expression on the child’s face as she played in the park was heartwarming. (Parkta oynarken çocuğun yüzündeki mutlu ifade yürek ısıtıcıydı.)
Hemen Yorum Yaz