Ballot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ballot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ballot: Oylama sürecinde kullanılan resmi oy pusulası veya elektronik sistem.

Örnek Cümleler:

  1. Ballot papers will be distributed to all eligible voters before the election. (Oy pusulaları seçimden önce tüm seçmenlere dağıtılacak.)
  2. The election officials counted each ballot by hand. (Seçim görevlileri her oy pusulasını el ile saydı.)
  3. In some countries, voting is done through electronic ballots. (Bazı ülkelerde, oy verme işlemi elektronik oy pusulaları ile yapılır.)
  4. He cast his ballot and left the polling station. (Oyunu kullandı ve oy verme merkezinden ayrıldı.)
  5. The ballot box was sealed and taken to the counting center. (Oy sandığı mühürlendi ve sayım merkezine götürüldü.)
  6. Voters were required to show their ID before receiving a ballot. (Seçmenlerin, oy pusulası almadan önce kimliklerini göstermeleri gerekiyordu.)
  7. The candidates were listed in alphabetical order on the ballot. (Adaylar, oy pusulası üzerinde alfabetik olarak sıralandı.)
  8. The ballot was designed to be simple and easy to use. (Oy pusulası, basit ve kullanımı kolay olacak şekilde tasarlandı.)
  9. A valid ballot must be filled out completely and correctly. (Geçerli bir oy pusulası, tam ve doğru bir şekilde doldurulmalıdır.)
  10. The voters were instructed to mark their choice with an X on the ballot. (Seçmenlere, seçimlerini oy pusulası üzerinde bir X ile işaretlemeleri talimatı verildi.)
  11. The ballot was printed on high-quality paper to prevent fraud. (Oy pusulası, sahtekarlığı önlemek için yüksek kaliteli bir kağıda basıldı.)
  12. Each voter was given one ballot to

use in the election. (Her seçmene seçimde kullanmak üzere bir oy pusulası verildi.)
13. The election commission was responsible for printing and distributing the ballots. (Seçim komisyonu, oy pusulalarını basmak ve dağıtmakla sorumluydu.)

  1. The voters were allowed to bring a sample ballot into the polling booth. (Seçmenler, bir örnek oy pusulasını oy verme kabinine getirebiliyordu.)
  2. The election officials checked the voter’s ID before handing them a ballot. (Seçim görevlileri, seçmenlere oy pusulası vermeden önce kimliklerini kontrol etti.)
  3. The voters were required to sign their name on the ballot before submitting it. (Seçmenlerin, oy pusulasını teslim etmeden önce adını imzalamaları gerekiyordu.)
  4. The election results were determined by counting the ballots from each polling station. (Seçim sonuçları, her oy verme merkezinden gelen oy pusulalarının sayımı ile belirlendi.)
  5. The voter accidentally marked their ballot incorrectly and had to request a new one. (Seçmen yanlışlıkla oy pusulasını yanlış işaretledi ve yeni bir tane istemek zorunda kaldı.)
  6. The ballot included several referendum questions in addition to the candidates. (Adayların yanı sıra birkaç referandum sorusu da içeren oy pusulası hazırlandı.)
  7. The voter placed their ballot in the box and waited for the results to be announced. (Seçmen, oy pusulasını kutuya koydu ve sonuçların açıklanmasını bekledi.)

  1. Oy pusulaları seçimden önce tüm seçmenlere dağıtılacak.
  2. Seçim görevlileri her oy pusulasını el ile saydı.
  3. Bazı ülkelerde, oy verme işlemi elektronik oy pusulaları ile yapılır.
  4. Oyunu kullandı ve oy verme merkezinden ayrı

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.