Baggy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baggy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baggy Nedir?

Baggy, Türkçe’de “torba gibi, gevşek” anlamına gelir. Genellikle giyim eşyaları veya çanta gibi nesnelerle ilişkili olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. She wore baggy jeans and a hoodie. (O, torba gibi bir kot pantolon ve bir hoodie giydi.)
2. The cat played with a baggy paper bag. (Kedi, gevşek bir kağıt torba ile oynadı.)
3. His pants were so baggy that they kept falling down. (Pantolonları o kadar gevşekti ki sürekli düşüyordu.)
4. She carried a baggy backpack on her hiking trip. (Yürüyüş gezisinde, torba gibi bir sırt çantası taşıdı.)
5. The old sweater had become baggy over time. (Eski kazak zamanla torba gibi olmuştu.)
6. He prefers baggy clothes because they are more comfortable. (Daha rahat oldukları için torba gibi kıyafetleri tercih ediyor.)
7. The baggy sleeves on her shirt got in the way while she was cooking. (Yemek yaparken, gömleğindeki torba gibi kollar engel oldu.)
8. He stuffed all his belongings into a baggy duffel bag. (Tüm eşyalarını torba gibi bir spor çantasına doldurdu.)
9. The dancer’s baggy pants added to his fluid movements. (Dansçının torba gibi pantolonları, akıcı hareketlerine katkıda bulundu.)
10. She tied a baggy knot in the scarf to keep it from slipping off. (Atkıyı kaymaması için torba gibi bir düğümle bağladı.)
11. The baggy dress didn’t flatter her figure. (Torba gibi elbise, vücudunu hoş göstermedi.)
12. His baggy shorts were perfect for lounging around the house. (Evin etrafında gezinmek için torba gibi şortları mükemmeldi.)
13. She bought a baggy tote bag to carry her groceries. (Market alışverişi için torba gibi bir çanta satın aldı.)
14. The baggy sweater was perfect for snuggling up on the couch. (Torba gibi kazak, kanepede kıvrılmak için mükemmeldi.)
15. He rolled up the baggy sleeves of his shirt to stay cool in the hot weather. (Sıcak havada serin kalmak için gömleğinin torba gibi kollarını sıvadı.)
16. The baggy fabric of the curtains gave the room a cozy feel. (Perdelerin torba gibi kumaşı, odaya rahat bir his verdi.)
17. She wore baggy overalls while working in the garden. (Bahçede çalışırken torba gibi bir tulum giydi.)
18. The baggy fit of the jacket allowed him to wear layers underneath. (Ceketin torba gibi kalıbı, altına katmanlar giymesine izin verdi.)
19. The baggy pockets on his cargo pants held all of his essentials. (Kargo pantolonundaki torba gibi cepler,

onun tüm önemli eşyalarını taşıdı.)
20. The baggy shape of the pillow made it perfect for snuggling. (Yastığın torba gibi şekli, kıvrılmak için mükemmeldi.)