Badge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Badge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Badge Nedir?

Badge, bir kişinin sahip olduğu bir özelliği veya başarısını temsil eden küçük bir semboldür. Genellikle metal, plastik veya kumaştan yapılmış ve giyilebilir bir aksesuardır. Ayrıca, bir web sitesinde kullanıcıların belirli bir statüyü veya yetkiyi temsil etmek için aldığı sanal simgelere de badge denir.

Örnek cümleler:

  1. I proudly wore my “Volunteer” badge at the charity event. (Gururla “Gönüllü” rozetimi yardım etkinliğinde taktım.)
  2. She received a gold badge for her outstanding performance in the competition. (Yarışmadaki olağanüstü performansı için altın rozet aldı.)
  3. The security guard checked my badge before allowing me to enter the building. (Binaya girişime izin vermeden önce güvenlik görevlisi rozetimi kontrol etti.)
  4. The conference organizers gave all attendees a name badge to wear. (Konferans organizatörleri tüm katılımcılara takmak için isim rozeti verdiler.)
  5. He collected badges from every country he visited as a souvenir. (Hatıra olarak ziyaret ettiği her ülkeden rozet topladı.)
  6. The police officer flashed his badge to identify himself. (Polis memuru kendini tanıtmak için rozetini gösterdi.)
  7. Her badge of honor was a symbol of her bravery in the face of danger. (Onun onur rozeti, tehlike karşısındaki cesareti bir semboldü.)
  8. The student council members wore badges to distinguish themselves from other students. (Öğrenci konseyi üyeleri diğer öğrencilerden ayrılmak için rozet taktı.)
  9. The museum guide wore a “Tour Guide” badge so visitors could easily identify her. (Müze rehberi ziyaretçilerin onu kolayca tanıyabilmesi için “Tur Rehberi” rozeti taktı.)
  10. He proudly displayed his “Veteran” badge on his jacket. (Ceketinde gururla “Gazi” rozetini sergiledi.)
  11. She lost her library badge and couldn’t check out any books. (Kütüphane rozetini kaybetti ve hiçbir kitap ödünç alamadı.)
  12. The employee’s ID badge had a photo and her name on it. (Çalışanın kimlik rozeti üzerinde fotoğrafı ve adı vardı.)
  13. The event staff wore different color badges to indicate their roles. (Etkinlik çalışanları rollerini belirtmek için farklı renkte rozetler taktı.)
  14. The scout earned a badge for wilderness survival skills. (İzcilik becerileri için bir rozet kazandı.)
  15. The company gave employees badges to recognize their years of service. (Şirket çalışanlarının hizmet yıllarını takdir etmek için rozetler verdi.)
  16. The festival attendees proudly wore their “VIP” badges. (Festival katılımcıları gururla “VIP” rozetlerini taktı.)
  17. The doctor wore a

badge that indicated her specialty in pediatrics. (Doktor, pediatri alanındaki uzmanlığını belirten bir rozet taktı.)
18. The volunteer at the animal shelter wore a “Pet Adoption” badge to assist visitors. (Hayvan barınağındaki gönüllü, ziyaretçilere yardımcı olmak için “Evcil Hayvan Sahiplenme” rozeti taktı.)

  1. The museum curator proudly wore a badge that showed she had a master’s degree in art history. (Müze küratörü, sanat tarihi yüksek lisans derecesine sahip olduğunu gösteren bir rozetle gururla gezdi.)
  2. The online community member earned a badge for contributing valuable content to the forum. (Çevrimiçi topluluk üyesi, foruma değerli içerikler katkıda bulunduğu için bir rozet kazandı.)

Türkçe karşılıklar:

  • Rozet
  • Madalya
  • Kimlik rozeti
  • İsim rozeti
  • Hatıra rozeti
  • Güvenlik rozeti
  • Onur rozeti
  • İzcilik rozeti
  • Hizmet rozeti
  • VIP rozeti
  • Tur rehberi rozeti
  • Gönüllü rozeti
  • Evcil hayvan sahiplenme rozeti
  • Sanat tarihi rozeti
  • Yarışma rozeti
  • Görev rozeti
  • Pediatri rozeti
  • Topluluk rozeti
  • Başarı rozeti
  • Yetenek rozeti

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.