Background İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Background İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Background – Arka plan, geçmiş bilgi

Background kelimesi, bir kişinin veya bir konunun geçmişindeki deneyimler ve bilgiler anlamına gelir. Bu kelime, bir olayın veya bir durumun anlaşılmasına yardımcı olmak için önemli bir rol oynar.

Örnek Cümleler:

1. My friend has a background in finance. (Arkadaşım finans alanında deneyime sahip.)
2. She has a background in graphic design. (O, grafik tasarım alanında geçmiş bilgiye sahip.)
3. The interviewer asked about my educational background. (Mülakatçı eğitim geçmişim hakkında sordu.)
4. The company considered his background before hiring him. (Şirket, onu işe almadan önce geçmiş bilgisini değerlendirdi.)
5. My background in programming helped me with this project. (Programlama geçmişim, bu projede bana yardımcı oldu.)
6. The journalist did a background check on the politician. (Gazeteci, siyasetçi hakkında bir araştırma yaptı.)
7. Her background as a teacher helped her with her new job. (Öğretmenlik geçmişi, yeni işinde ona yardımcı oldu.)
8. The book provides some background information on the topic. (Kitap, konu hakkında bazı arka plan bilgileri sağlar.)
9. His background in music made him a good candidate for the choir. (Müzik geçmişi, onu koroya iyi bir aday yaptı.)
10. The movie began with some background information on the characters. (Film, karakterler hakkında bazı arka plan bilgileri ile başladı.)
11. The detective did a background check on the suspect. ( Dedektif, şüpheli hakkında bir arka plan kontrolü yaptı.)
12. His background in engineering helped him design the new machine. (Mühendislik geçmişi, onun yeni makineyi tasarlamasına yardımcı oldu.)
13. The teacher provided some background context before starting the lesson. (Öğretmen, dersi başlatmadan önce bazı arka plan bağlamları sağladı.)
14. Her background in art made her a good fit for the museum job. (Sanat geçmişi, müze işi için onu iyi bir uyum sağladı.)
15. The article gave some background information on the company’s history. (Makale, şirketin tarihçesi hakkında bazı arka plan bilgileri verdi.)
16. The politician’s background influenced his policies. (Siyasetçinin geçmişi, politikalarını etkiledi.)
17. The background music added to the atmosphere of the movie. (Arka plan müziği, filmin atmosferine katkıda bulundu.)
18. The journalist did a background check on the company before publishing the article. (Gazeteci, makaleyi yayınlamadan önce şirket hakkında bir arka plan kontrolü yaptı.)
19. The lawyer did a background check on the witness. (Avukat, tanık hakkında bir arka plan kontrolü yaptı

20. The background noise in the recording made it difficult to hear the conversation. (Kayıttaki arka plan gürültüsü, konuşmayı duymayı zorlaştırdı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Arkadaşım finans alanında deneyime sahip.
2. O, grafik tasarım alanında geçmiş bilgiye sahip.
3. Mülakatçı eğitim geçmişim hakkında sordu.
4. Şirket, onu işe almadan önce geçmiş bilgisini değerlendirdi.
5. Programlama geçmişim, bu projede bana yardımcı oldu.
6. Gazeteci, siyasetçi hakkında bir araştırma yaptı.
7. Öğretmenlik geçmişi, yeni işinde ona yardımcı oldu.
8. Kitap, konu hakkında bazı arka plan bilgileri sağlar.
9. Müzik geçmişi, onu koroya iyi bir aday yaptı.
10. Film, karakterler hakkında bazı arka plan bilgileri ile başladı.
11. Dedektif, şüpheli hakkında bir arka plan kontrolü yaptı.
12. Mühendislik geçmişi, onun yeni makineyi tasarlamasına yardımcı oldu.
13. Öğretmen, dersi başlatmadan önce bazı arka plan bağlamları sağladı.
14. Sanat geçmişi, müze işi için onu iyi bir uyum sağladı.
15. Makale, şirketin tarihçesi hakkında bazı arka plan bilgileri verdi.
16. Siyasetçinin geçmişi, politikalarını etkiledi.
17. Arka plan müziği, filmin atmosferine katkıda bulundu.
18. Gazeteci, makaleyi yayınlamadan önce şirket hakkında bir arka plan kontrolü yaptı.
19. Avukat, tanık hakkında bir arka plan kontrolü yaptı.
20. Kayıttaki arka plan gürültüsü, konuşmayı duymayı zorlaştırdı.