Backdate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Backdate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Backdate Nedir?

Backdate, bir olayın gerçekleştiği tarihten önceki bir tarihe ayarlanmasıdır. Bu, resmi belgelerde, ödeme işlemlerinde, tarihli belgelerde veya sözleşmelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:

1. I accidentally backdated the letter to last week.
   (Geçen haftaya mektubu yanlışlıkla geri tarihledim.)
2. He requested that the contract be backdated to avoid the late fees.
   (Gecikme ücretlerinden kaçınmak için sözleşmenin geri tarihlendirilmesini istedi.)
3. The company backdated the stock options to benefit the employees.
   (Şirket çalışanlarının faydalanması için hisse senedi opsiyonlarını geri tarihledi.)
4. They had to backdate the invoice because of a delay in shipment.
   (Sevkiyatın gecikmesi nedeniyle faturayı geri tarihlemek zorunda kaldılar.)
5. The bank manager accused the employee of backdating the loan application.
   (Banka müdürü çalışanı kredi başvurusunu geri tarihlemekle suçladı.)
6. The artist backdated the painting to make it seem older than it was.
   (Sanatçı resmi daha yaşlı göstermek için geri tarihleme yaptı.)
7. The professor allowed the students to backdate their assignments due to technical difficulties.
   (Profesör öğrencilerin teknik sorunlar nedeniyle ödevlerini geri tarihlemelerine izin verdi.)
8. The lawyers advised the client to backdate the document to avoid legal issues.
   (Avukatlar müvekkilin yasal sorunlardan kaçınmak için belgeyi geri tarihlemesini tavsiye etti.)
9. The company’s CEO resigned after it was revealed that he had backdated stock options.
   (Şirketin CEO’su hisse senedi opsiyonlarını geri tarihlediği ortaya çıkınca istifa etti.)
10. The insurance company refused to pay the claim because the policy had been backdated.
    (Sigorta şirketi poliçenin geri tarihli olduğu için talebi ödemeyi reddetti.)
11. The customer backdated the check to make sure it wouldn’t bounce.
    (Müşteri çeki geri tarihleyerek çekin geri çekilmesini önlemek istedi.)
12. The seller backdated the contract to deceive the buyer.
    (Satıcı alıcıyı aldatmak için sözleşmeyi geri tarihledi.)
13. The accountant was fired for backdating financial records.
    (Muhasebeci finansal kayıtları geri tarihlemekten dolayı kovuldu.)
14. The professor realized that one of the students had backdated their essay.
    (Profesör bir öğrencinin makalesini geri

tarihlediğini fark etti.)
15. The company backdated the promotion announcement to coincide with a special event.
(Şirket tanıtım duyurusunu özel bir etkinlikle aynı zamana denk getirmek için geri tarihledi.)

16. The employee was accused of backdating his time sheet to get more pay.
    (Çalışan daha fazla ücret almak için zaman çizelgesini geri tarihlemekle suçlandı.)
17. The museum backdated the exhibit to make it look more historical.
    (Müze sergiyi daha tarihi göstermek için geri tarihledi.)
18. The bank allowed the customer to backdate the check to cover the overdraft fees.
    (Banka müşterinin fazla çekim ücretlerini örtmek için çeki geri tarihlemesine izin verdi.)
19. The lawyer suggested backdating the document to make it look like it was signed earlier.
    (Avukat belgenin daha önceden imzalanmış gibi görünmesi için geri tarihlemeyi önerdi.)
20. The customer service representative offered to backdate the subscription to include the missed issues.
    (Müşteri hizmetleri temsilcisi kaçırılan sayıları içerecek şekilde aboneliği geri tarihlemeyi teklif etti.)