Back-Breaking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Back-Breaking Nedir?
Back-Breaking, kelime anlamıyla sırtı kıran anlamına gelir. Bir işin ya da faaliyetin aşırı zorlu ve yorucu olduğunu ifade eder.
Örnek cümleler:
- The construction workers had to lift heavy bricks all day, which was back-breaking work. (İnşaat işçileri, bütün gün ağır tuğlaları kaldırmak zorunda kaldılar, bu sırtı kıran bir işti.)
- Harvesting crops by hand is a back-breaking task. (Elle hasat yapmak sırtı kıran bir görevdir.)
- She worked long hours at the factory doing back-breaking labor. (O, fabrikada sırtı kıran işler yaparak uzun saatler çalıştı.)
- Carrying heavy luggage up the stairs was a back-breaking chore. (Ağır bavulları merdivenlerden taşımak sırtı kıran bir işti.)
- Cleaning the entire house in one day was a back-breaking job. (Bir günde bütün evi temizlemek sırtı kıran bir işti.)
- Working in a coal mine is a back-breaking profession. (Bir kömür madeninde çalışmak sırtı kıran bir meslektir.)
- Farmers have to do back-breaking work to prepare their land for planting. (Çiftçiler, tarlalarını ekim için hazırlamak için sırtı kıran işler yapmak zorundadırlar.)
- Moving furniture is always back-breaking work. (Mobilya taşımak her zaman sırtı kıran bir iştir.)
- The athletes’ training regimen was back-breaking but necessary to prepare for the competition. (Sporcuların antrenman programı sırtı kıran bir işti, ancak yarışmaya hazırlanmak için gereklidir.)
- Cleaning up after a natural disaster is a back-breaking task for volunteers. (Doğal afet sonrası temizlik, gönüllüler için sırtı kıran bir görevdir.)
- House painting can be a back-breaking job if you don’t use the right tools. (Evin boyanması, doğru araçları kullanmazsanız sırtı kıran bir iş olabilir.)
- Cutting down trees is a back-breaking task for lumberjacks. (Ağaç kesmek, keresteciler için sırtı kıran bir iş olabilir.)
- Construction workers have to climb ladders and work at heights, which can be back-breaking. (İnşaat işçileri, merdivenleri tırmanmak ve yükseklikte çalışmak zorunda kalırlar, bu sırtı kıran bir iş olabilir.)
- Cleaning out a hoarder’s home can be back-breaking work due to the excessive clutter. (Bir hamster’ın evini temizlemek, aşırı dağınıklık nedeniyle sırtı kıran bir iş olabilir.)
- Picking fruit all day under the hot sun is a back-breaking job. (Sıcak güneş altında bütün gün mey
ve toplamak sırtı kıran bir iştir.)
16. Moving heavy machinery from one location to another is a back-breaking task for movers. (Ağır makineleri bir yerden başka bir yere taşımak, taşıyıcılar için sırtı kıran bir görevdir.)
- Cleaning a large commercial kitchen is a back-breaking job due to the size and amount of equipment. (Büyük bir ticari mutfağı temizlemek, boyutu ve ekipman miktarı nedeniyle sırtı kıran bir iştir.)
- Breaking up concrete with a sledgehammer is a back-breaking task for construction workers. (Kırma çekiçiyle beton kırmak, inşaat işçileri için sırtı kıran bir iş olabilir.)
- Packing and unpacking heavy boxes for a move can be back-breaking work. (Taşınma için ağır kutuları paketlemek ve açmak sırtı kıran bir iş olabilir.)
- Hauling heavy bags of cement up a hill is a back-breaking task for construction workers. (Yokuş yukarı ağır çimento torbalarını taşımak, inşaat işçileri için sırtı kıran bir iş olabilir.)
Hemen Yorum Yaz