Back-Breaking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Back-Breaking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Back-Breaking Nedir?

Back-Breaking, kelime anlamıyla sırtı kıran anlamına gelir. Bir işin ya da faaliyetin aşırı zorlu ve yorucu olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The construction workers had to lift heavy bricks all day, which was back-breaking work. (İnşaat işçileri, bütün gün ağır tuğlaları kaldırmak zorunda kaldılar, bu sırtı kıran bir işti.)
  2. Harvesting crops by hand is a back-breaking task. (Elle hasat yapmak sırtı kıran bir görevdir.)
  3. She worked long hours at the factory doing back-breaking labor. (O, fabrikada sırtı kıran işler yaparak uzun saatler çalıştı.)
  4. Carrying heavy luggage up the stairs was a back-breaking chore. (Ağır bavulları merdivenlerden taşımak sırtı kıran bir işti.)
  5. Cleaning the entire house in one day was a back-breaking job. (Bir günde bütün evi temizlemek sırtı kıran bir işti.)
  6. Working in a coal mine is a back-breaking profession. (Bir kömür madeninde çalışmak sırtı kıran bir meslektir.)
  7. Farmers have to do back-breaking work to prepare their land for planting. (Çiftçiler, tarlalarını ekim için hazırlamak için sırtı kıran işler yapmak zorundadırlar.)
  8. Moving furniture is always back-breaking work. (Mobilya taşımak her zaman sırtı kıran bir iştir.)
  9. The athletes’ training regimen was back-breaking but necessary to prepare for the competition. (Sporcuların antrenman programı sırtı kıran bir işti, ancak yarışmaya hazırlanmak için gereklidir.)
  10. Cleaning up after a natural disaster is a back-breaking task for volunteers. (Doğal afet sonrası temizlik, gönüllüler için sırtı kıran bir görevdir.)
  11. House painting can be a back-breaking job if you don’t use the right tools. (Evin boyanması, doğru araçları kullanmazsanız sırtı kıran bir iş olabilir.)
  12. Cutting down trees is a back-breaking task for lumberjacks. (Ağaç kesmek, keresteciler için sırtı kıran bir iş olabilir.)
  13. Construction workers have to climb ladders and work at heights, which can be back-breaking. (İnşaat işçileri, merdivenleri tırmanmak ve yükseklikte çalışmak zorunda kalırlar, bu sırtı kıran bir iş olabilir.)
  14. Cleaning out a hoarder’s home can be back-breaking work due to the excessive clutter. (Bir hamster’ın evini temizlemek, aşırı dağınıklık nedeniyle sırtı kıran bir iş olabilir.)
  15. Picking fruit all day under the hot sun is a back-breaking job. (Sıcak güneş altında bütün gün mey

ve toplamak sırtı kıran bir iştir.)
16. Moving heavy machinery from one location to another is a back-breaking task for movers. (Ağır makineleri bir yerden başka bir yere taşımak, taşıyıcılar için sırtı kıran bir görevdir.)

  1. Cleaning a large commercial kitchen is a back-breaking job due to the size and amount of equipment. (Büyük bir ticari mutfağı temizlemek, boyutu ve ekipman miktarı nedeniyle sırtı kıran bir iştir.)
  2. Breaking up concrete with a sledgehammer is a back-breaking task for construction workers. (Kırma çekiçiyle beton kırmak, inşaat işçileri için sırtı kıran bir iş olabilir.)
  3. Packing and unpacking heavy boxes for a move can be back-breaking work. (Taşınma için ağır kutuları paketlemek ve açmak sırtı kıran bir iş olabilir.)
  4. Hauling heavy bags of cement up a hill is a back-breaking task for construction workers. (Yokuş yukarı ağır çimento torbalarını taşımak, inşaat işçileri için sırtı kıran bir iş olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.