Baby-İn-Arms İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baby-İn-Arms İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Baby-in-arms Nedir?

Baby-in-arms, çoğunlukla 2 yaşından küçük çocuklar için kullanılan bir terimdir ve bu çocuklar genellikle bir yetişkinin kollarında veya kucağında taşınır. Baby-in-arms, bir uçak yolculuğunda veya konserlerde geçerli bir terimdir ve genellikle ücretsiz veya indirimli bilet verilir.

Örnek Cümleler:


1. As a new mom, I always have my baby-in-arms. (Yeni bir anne olarak, her zaman bebeğimi kucağımda taşıyorum.)
2. The airline allows one baby-in-arms per adult. (Havayolu her yetişkin için bir bebek kucağında taşıyabilir.)
3. She loves carrying her baby-in-arms while shopping. (Alışveriş yaparken bebeğini kucağında taşımaktan hoşlanıyor.)
4. The concert allows one baby-in-arms per paying adult. (Konsere katılan her yetişkin için bir bebek kucağında taşıyabilir.)
5. The hotel provides a crib for babies not carried as a baby-in-arms. (Otel, bebekler için bir karyola sağlar, bebekler kucağında taşınmaz.)
6. My arms are tired from carrying my baby-in-arms all day. (Tüm gün bebeğimi kucağımda taşımaktan kollarım yoruldu.)
7. She prefers to carry her baby-in-arms rather than use a stroller. (Bebek arabası kullanmak yerine, bebeğini kucağında taşımaktan hoşlanıyor.)
8. The museum allows baby-in-arms, but strollers are not permitted. (Müze, bebekleri kucağında taşımaya izin verir, ancak bebek arabalarına izin vermez.)
9. I was nervous about traveling with a baby-in-arms, but it went smoothly. (Bir bebekle seyahat etmek beni endişelendirdi, ancak her şey yolunda gitti.)
10. The theater allows one baby-in-arms per paying adult. (Tiyatro her yetişkin için bir bebek kucağında taşıyabilir.)
11. She always carries her baby-in-arms in a sling. (Her zaman bebeğini bir sallayıcıda taşır.)
12. The amusement park allows baby-in-arms on certain rides. (Lunapark, belirli atraksiyonlarda bebekleri kucağında taşımaya izin verir.)
13. He struggles to work from home with his baby-in-arms. (Bebeğini kucağında taşıyarak evden çalışmakta zorlanıyor.)
14. The cruise line allows one baby-in-arms per stateroom. (Kruvaziyer hattı her kabin için bir bebek kucağında taşıyabilir.)
15. The zoo allows baby-in-arms, but strollers are not permitted. (Hayvanat bahçesi, bebekleri kucağında taşımaya izin verir, ancak bebek arabalarına izin vermez.)
16. She had to

leave the store because they did not allow baby-in-arms. (Bebekleri kucağında taşımaya izin vermeyen bir mağazadan çıkmak zorunda kaldı.)
17. The restaurant allows baby-in-arms, but high chairs are not available. (Restoran bebekleri kucağında taşımaya izin verir, ancak mama sandalyesi mevcut değildir.)

  1. The theme park allows one baby-in-arms per paying adult. (Tema parkı her yetişkin için bir bebek kucağında taşıyabilir.)
  2. She was able to watch the movie with her baby-in-arms. (Bebeğini kucağında taşıyarak film izleyebildi.)
  3. The hotel provides a high chair for babies not carried as a baby-in-arms. (Otel, bebekleri kucağında taşımamak için mama sandalyesi sağlar.)

(Türkçe çeviriler, örnek cümlelerin hemen yanında italik yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.