Away From İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Away From İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Away From İle İlgili Cümleler

Away From, Türkçe karşılığı “uzakta” olan bir kelime öbeğidir. İngilizce cümlelerde çeşitli bağlamlarda kullanılır. İşte bazı örnek cümleler:

1. I need to get away from the city for a few days. (Birkaç gün şehirden uzaklaşmam gerekiyor.)
2. Keep the children away from the hot stove. (Sıcak sobadan çocukları uzak tut.)
3. The cat ran away from the dog. (Kedi köpekten uzaklaştı.)
4. He moved away from his hometown to find work. (İş bulmak için memleketinden uzaklaştı.)
5. The hotel is located away from the noisy streets. (Otel, gürültülü sokaklardan uzakta konumlanmıştır.)
6. She took a step away from the edge of the cliff. (Uçurumun kenarından bir adım uzaklaştı.)
7. He has been away from home for two weeks. (İki haftadır evden uzakta.)
8. Please keep away from the construction site. (Lütfen inşaat alanından uzak durun.)
9. He leaned away from the microphone to cough. (Mikrofondan öksürmek için uzaklaştı.)
10. The children love to play away from the adults. (Çocuklar yetişkinlerden uzakta oynamayı severler.)
11. She ran away from the abusive relationship. (Kötü muameleden kaçarak uzaklaştı.)
12. The hiker went away from the main trail to explore. (Yürüyüşçü keşfetmek için ana patikadan uzaklaştı.)
13. They sailed away from the shore and into the open sea. (Kıyıdan uzaklaşıp açık denize doğru yelken açtılar.)
14. I need to step away from my desk and take a break. (Masa başından uzaklaşıp ara vermem lazım.)
15. The family moved away from the big city to the countryside. (Aile, büyük şehirden kırsala taşındı.)
16. She turned away from the painting to admire the sculpture. (Tablodan uzaklaşarak heykeli seyretti.)
17. The store is located away from the crowded shopping center. (Mağaza, kalabalık alışveriş merkezinden uzakta yer alıyor.)
18. The athlete jumped away from the high jump bar. (Sporcu, yüksek atlama barından uzaklaştı.)
19. He tried to move away from the toxic environment at work. (İşteki toksik ortamdan uzaklaşmaya çalıştı.)
20. The couple walked away from the busy street and found a quiet café. (Çift, kalabalık caddeden uzaklaşıp sakin bir kafe buldu.)

21. The teacher asked the students to move away from the broken window. (Öğretmen öğrencilere kırık pencereden uzaklaşmalarını söyledi.)
22. She stepped away from the dance floor to catch her breath. (Dans pistinden uzaklaşıp nefes almaya çalıştı.)
23. The family had to stay away from their home during the flood. (Aile sel sırasında evlerinden uzakta kalmak zorunda kaldı.)
24. He keeps his personal life away from his professional life. (Özel hayatını mesleki hayatından uzak tutar.)
25. The bird flew away from its nest for the first time. (Kuş yuvasından ilk kez uzaklaştı.)
26. The company is moving away from traditional marketing strategies. (Şirket, geleneksel pazarlama stratejilerinden uzaklaşıyor.)
27. She tried to stay away from negative people. (Olumsuz insanlardan uzak kalmaya çalıştı.)
28. The singer moved away from her signature style in her latest album. (Şarkıcı son albümünde imza attığı tarzdan uzaklaştı.)
29. The driver swerved away from the oncoming car to avoid a collision. (Sürücü, çarpışmayı önlemek için karşıdan gelen arabadan uzaklaştı.)
30. The company is relocating its headquarters away from the busy city center. (Şirket merkezini kalabalık şehir merkezinden uzaklaştırıyor.)