Avoidable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Avoidable – Kaçınılabilir
Avoidable kelimesi, Türkçe’deki “kaçınılabilir” anlamına gelir. Bu kelime, bir olayın veya durumun önceden öngörülebilen nedenleri ve sonuçları nedeniyle önlenebilir olduğunu ifade eder.
Örnek cümleler:
-
It was an avoidable mistake, but she didn’t listen to my advice.
(Türkçe: Bu kaçınılabilir bir hataydı ama benim tavsiyeme kulak asmadı.) -
The accident was avoidable if the driver had paid attention to the road signs.
(Türkçe: Kazayı sürücü yol işaretlerine dikkat etseydi kaçınılabilir olurdu.) -
She knew it was an avoidable expense, but she bought it anyway.
(Türkçe: O bunun kaçınılabilir bir masraf olduğunu biliyordu, ama yine de satın aldı.) -
The company suffered an avoidable loss due to the manager’s negligence.
(Türkçe: Yöneticinin ihmali nedeniyle şirket kaçınılabilir bir kayıp yaşadı.) -
The doctor said that many health problems are avoidable with a healthy lifestyle.
(Türkçe: Doktor birçok sağlık sorununun sağlıklı bir yaşam tarzıyla kaçınılabilir olduğunu söyledi.) -
He regretted that the conflict could have been avoidable if they had communicated better.
(Türkçe: Daha iyi iletişim kurmuş olsalardı çatışmanın kaçınılabilir olduğunu pişmanlıkla belirtti.) -
It was an avoidable error in judgment, and he paid the price for it.
(Türkçe: Bu kaçınılabilir bir hüküm hatasıydı ve buna bedel ödedi.) -
She learned that many relationship problems are avoidable with good communication.
(Türkçe: İyi iletişimle birçok ilişki sorununun kaçınılabilir olduğunu öğrendi.) -
The project was delayed due to an avoidable miscommunication between the team members.
(Türkçe: Ekip üyeleri arasında kaçınılabilir bir yanlış anlama nedeniyle proje gecikti.) -
The lawyer argued that the accident was avoidable if the manufacturer had taken proper precautions.
(Türkçe: Avukat, üreticinin uygun önlemler almış olsaydı kazanın kaçınılabilir olduğunu savundu.) -
The company faced an avoidable PR crisis due to the CEO’s insensitive remarks.
(Türkçe: CEO’nun hassas olmayan açıklamaları nedeniyle şirket kaçınılabilir bir PR kriziyle karşı karşıya kaldı.) -
The teacher reminded her students that plagiarism is an avoidable offense.
(Türkçe: Öğretmen öğrencilerine, intihalin kaçınılabilir bir suç olduğunu hatırlattı.) -
The financial loss was avoidable if they had followed the budget plan.
-
The coach emphasized that injuries are often avoidable with proper warm-up and stretching.
(Türkçe: Antrenör, uygun ısınma ve germe ile birçok yaralanmanın kaçınılabilir olduğunu vurguladı.) -
The manager acknowledged that the conflict could have been avoidable if he had intervened earlier.
(Türkçe: Yönetici, daha önce müdahale etmiş olsaydı çatışmanın kaçınılabilir olduğunu kabul etti.) -
She regretted that the argument could have been avoidable if they had listened to each other.
(Türkçe: Birbirlerini dinlemiş olsalardı tartışmanın kaçınılabilir olduğunu pişmanlıkla belirtti.) -
The engineer pointed out that many accidents on construction sites are avoidable with proper safety measures.
(Türkçe: Mühendis, uygun güvenlik önlemleriyle birçok inşaat kazasının kaçınılabilir olduğunu belirtti.) -
The doctor stressed that many diseases are avoidable with proper vaccination and preventive measures.
(Türkçe: Doktor, uygun aşılamayla ve önleyici tedbirlerle birçok hastalığın kaçınılabilir olduğunu vurguladı.) -
The company suffered an avoidable setback due to a lack of contingency planning.
(Türkçe: Yedek planlama eksikliği nedeniyle şirket kaçınılabilir bir geri çekilme yaşadı.) -
The author argued that many accidents in sports are avoidable with proper training and safety equipment.
(Türkçe: Yazar, uygun eğitim ve güvenlik ekipmanı ile birçok spor kazasının kaçınılabilir olduğunu savundu.)
Hemen Yorum Yaz