Avoid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Avoid İle İlgili Cümleler
Avoid: kaçınmak, sakınmak, uzak durmak
-
Avoid fast food if you want to stay healthy. (Sağlıklı kalmak istiyorsanız hızlı yiyeceklerden kaçının.)
-
You should avoid smoking cigarettes. (Sigara içmeyi sakınmalısın.)
-
We need to avoid traffic to get to the airport on time. (Zamanında havaalanına ulaşmak için trafiğe uzak durmamız gerekiyor.)
-
Please avoid making loud noises in the library. (Kütüphanede yüksek sesli olmaktan kaçının lütfen.)
-
He tried to avoid eye contact with his ex-girlfriend. (Eski kız arkadaşıyla göz temasından kaçınmaya çalıştı.)
-
To avoid confusion, we should follow the instructions carefully. (Karmaşayı önlemek için talimatları dikkatlice izlemeliyiz.)
-
You can avoid getting sick by washing your hands regularly. (Elinizi düzenli olarak yıkayarak hastalanmayı önleyebilirsiniz.)
-
They decided to avoid the busy city center during rush hour. (Yoğun saatlerde şehir merkezinden uzak durmaya karar verdiler.)
-
You should avoid making assumptions without all the facts. (Tüm gerçekleri bilmeden varsayımlarda bulunmaktan sakınmalısın.)
-
The teacher told the students to avoid plagiarism in their essays. (Öğretmen, öğrencilerin denemelerinde ödev kopyalamaktan kaçınmalarını söyledi.)
-
I need to avoid eating too much sugar because of my health problems. (Sağlık sorunlarım nedeniyle çok fazla şeker tüketmekten kaçınmam gerekiyor.)
-
The company wants to avoid negative publicity. (Şirket olumsuz kamuoyundan uzak durmak istiyor.)
-
It’s important to avoid distractions when driving. (Araç kullanırken dikkat dağıtıcı unsurlardan kaçınmak önemlidir.)
-
You should avoid procrastination if you want to be successful. (Başar
ılı olmak istiyorsanız ertelemeden kaçınmalısınız.)
-
The doctor advised her to avoid caffeine before bedtime. (Doktor, yatmadan önce kafeinden kaçınmasını önerdi.)
-
The company is trying to avoid layoffs by cutting costs. (Şirket maliyetleri azaltarak işten çıkarmalardan uzak durmaya çalışıyor.)
-
You should avoid using your phone while driving. (Araç kullanırken telefon kullanmaktan sakınmalısın.)
-
The hikers tried to avoid the steep and rocky path. (Yürüyüşçüler, dik ve kayalık yoldan uzak durmaya çalıştılar.)
-
She tried to avoid confrontation with her boss. (Patronuyla çatışmadan kaçınmaya çalıştı.)
-
You should avoid using too much salt in your cooking. (Pişirirken çok fazla tuz kullanmaktan kaçınmalısınız.)
Hemen Yorum Yaz