Audibility, Audibleness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Audibility, Audibleness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Audibility ve Audibleness Nedir?

Audibility, bir sesin işitilebilirliği veya algılanabilirliği ile ilgilidir. Bir sesin ne kadar güçlü olması veya ne kadar yüksek frekanslı olması gibi faktörlere bağlı olarak, insanlar tarafından işitilebilir olabilir veya olmayabilir.

Audibleness, bir sesin netliği, açıklığı veya duyulabilirliği ile ilgilidir. Sesin netliği, sesin kaynağından çıkışı, yankılanma, bozulma veya engeller gibi faktörlere bağlıdır.

Örnek Cümleler:

1. The audibility of the speaker’s voice was affected by the loud music playing in the background. (Konuşmacının sesinin işitilebilirliği, arka planda çalan yüksek müzikten etkilendi.)
2. The audibility of the alarm was so low that nobody heard it. (Alarmın işitilebilirliği o kadar düşüktü ki kimse duymadı.)
3. The audibleness of the singer’s voice was impressive during the concert. (Şarkıcının sesinin konserdeki netliği etkileyiciydi.)
4. The audibleness of the recording was poor due to the low-quality microphone used. (Kaydın netliği, kullanılan düşük kaliteli mikrofondan dolayı kötüydü.)
5. The audibility of the announcement was improved by the installation of a better sound system. (Daha iyi bir ses sistemi kurularak duyuru işitilebilirliği artırıldı.)
6. The audibility of the teacher’s instructions was hindered by the students talking in the classroom. (Öğretmenin talimatlarının işitilebilirliği, sınıfta konuşan öğrenciler tarafından engellendi.)
7. The audibleness of the speaker’s words was crystal clear through the high-quality microphone. (Konuşmacının sözlerinin netliği, yüksek kaliteli mikrofon sayesinde kristal gibi netti.)
8. The audibility of the fire alarm was so loud that it hurt my ears. (Yangın alarmının işitilebilirliği o kadar yüksekti ki kulaklarıma zarar verdi.)
9. The audibleness of the music was distorted by the poor acoustics of the room. (Müziğin netliği, odanın kötü akustiği nedeniyle bozuldu.)
10. The audibility of the radio program was affected by the bad weather conditions. (Radyo programının işitilebilirliği, kötü hava koşullarından etkilendi.)
11. The audibleness of the message was lost due to the poor reception of the radio. (Mesajın netliği, radyonun düşük alımından dolayı kayboldu.)
12. The audibility of the speaker’s voice was enhanced by the use of a microphone. (Konuşmacının sesinin işitilebilirliği, bir mikrofonun kullanımıyla artırıldı.)
13. The audibleness of the sound was muffled by the thick carpet on the floor. (

Sesin netliği, yerdeki kalın halıdan dolayı bastırıldı.)
14. The audibility of the song lyrics was difficult to understand due to the singer’s accent. (Şarkı sözlerinin işitilebilirliği, şarkıcının aksanından dolayı anlaşılması zordu.)

15. The audibleness of the bird’s chirping was so pleasant to listen to in the morning. (Kuşların ötüşünün netliği sabahları dinlemesi çok keyifliydi.)
16. The audibility of the recording was compromised by the background noise. (Kaydın işitilebilirliği arka plan gürültüsünden etkilendi.)
17. The audibleness of the speaker’s voice was distorted by the faulty microphone. (Konuşmacının sesinin netliği, arızalı mikrofondan dolayı bozuldu.)
18. The audibility of the video was improved by adding subtitles. (Video’nun işitilebilirliği altyazı eklenerek iyileştirildi.)
19. The audibleness of the orchestra was breathtaking during the concert. (Orkestranın netliği konserde nefes kesiciydi.)
20. The audibility of the sirens could be heard from a distance, warning people of an incoming emergency. (Sirenlerin işitilebilirliği uzaktan duyulabiliyordu, insanları yaklaşan bir acil durumdan uyaran bir uyarıydı.)