Attendantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attendantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attendantly İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Dikkatli bir şekilde, ilgili olarak, bir işle ilgili olarak.

1. She listened attendantly to the instructions. (O, talimatları dikkatle dinledi.)
2. He worked attendantly on his thesis. (O, tezinde dikkatli bir şekilde çalıştı.)
3. The chef cooked attendantly to ensure the dish was perfect. (Şef, yemeğin mükemmel olması için dikkatli bir şekilde pişirdi.)
4. The doctor examined the patient attendantly. (Doktor, hastayı dikkatli bir şekilde muayene etti.)
5. The accountant reviewed the financial statements attendantly. (Muhasebeci, mali tabloları dikkatli bir şekilde inceledi.)
6. The teacher graded the papers attendantly. (Öğretmen, ödevleri dikkatli bir şekilde değerlendirdi.)
7. The detective investigated the case attendantly. (Polis, olayı dikkatli bir şekilde araştırdı.)
8. The lawyer studied the case attendantly before going to trial. (Avukat, duruşmadan önce dava dosyasını dikkatle inceledi.)
9. The architect designed the building attendantly to meet the client’s needs. (Mimar, müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak için binayı dikkatli bir şekilde tasarladı.)
10. The writer wrote attendantly to ensure there were no errors in the book. (Yazar, kitapta hata olmaması için dikkatli bir şekilde yazdı.)
11. The project manager oversaw the project attendantly to ensure it was completed on time. (Proje yöneticisi, projenin zamanında tamamlanması için dikkatli bir şekilde denetledi.)
12. The engineer designed the system attendantly to ensure it was efficient. (Mühendis, sistemin verimli olması için dikkatli bir şekilde tasarladı.)
13. The artist painted attendantly to capture every detail. (Sanatçı, her detayı yakalamak için dikkatli bir şekilde boyadı.)
14. The athlete trained attendantly to prepare for the competition. (Sporcu, yarışmaya hazırlanmak için dikkatli bir şekilde antrenman yaptı.)
15. The musician played attendantly to ensure the music was flawless. (Müzisyen, müziğin kusursuz olması için dikkatli bir şekilde çaldı.)
16. The scientist conducted the experiment attendantly to obtain accurate results. (Bilim adamı, doğru sonuçlar elde etmek için dikkatli bir şekilde deney yaptı.)
17. The salesperson listened attendantly to the customer’s needs. (Satış elemanı, müşterinin ihtiyaçlarını dikkatle dinledi.)
18. The consultant analyzed the data attendantly to provide the best advice. (Danışman, en iyi tavsiyeyi vermek için verileri dikkatli bir şekilde analiz etti.)
19. The receptionist greeted the guests attendantly. (Resepsiyonist, konukları

dikkatli bir şekilde karşıladı.)
20. The driver drove attendantly to ensure the safety of the passengers. (Sürücü, yolcuların güvenliği için dikkatli bir şekilde araba kullanarak ilerledi.)