Attempt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attempt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attempt

Attempt: Girişimde bulunmak, denemek, çaba harcamak.

Örnek cümleler:

1. She attempted to climb the mountain, but it was too steep. (O dağa tırmanmayı denedi, ama o çok dikti.)
2. He attempted to fix the car himself, but ended up making it worse. (O arabayı kendisi tamir etmeye çalıştı, ama daha da kötü hale getirdi.)
3. The company attempted to launch a new product, but it wasn’t successful. (Şirket yeni bir ürün piyasaya sürmeye çalıştı, ama başarılı olmadı.)
4. The athlete attempted to break the world record, but fell short by a few seconds. (Sporcu dünya rekorunu kırmaya çalıştı, ama birkaç saniye kısa kaldı.)
5. She attempted to learn a new language, but found it too difficult. (Yeni bir dil öğrenmeye çalıştı, ama çok zor olduğunu buldu.)
6. He attempted to paint a portrait, but it didn’t turn out as he had hoped. (Bir portre yapmaya çalıştı, ama umduğu gibi olmadı.)
7. The scientists attempted to clone an extinct animal, but it was unsuccessful. (Bilim insanları nesli tükenmiş bir hayvanı klonlamaya çalıştı, ama başarısız oldu.)
8. She attempted to bake a cake from scratch, but it didn’t rise properly. (Sıfırdan bir kek yapmaya çalıştı, ama düzgün şekilde kabarmadı.)
9. He attempted to run a marathon, but had to drop out halfway through. (Maraton koşmaya çalıştı, ama yarısında bırakmak zorunda kaldı.)
10. The student attempted to solve the math problem, but couldn’t figure it out. (Öğrenci matematik problemini çözmeye çalıştı, ama çözemedi.)
11. She attempted to negotiate a better deal, but the other party wasn’t willing to compromise. (Daha iyi bir anlaşma için pazarlık yapmaya çalıştı, ama diğer taraf taviz vermek istemedi.)
12. He attempted to make a good impression on his boss, but ended up saying the wrong thing. (Patronuna iyi bir izlenim bırakmaya çalıştı, ama yanlış şeyler söyleyerek ters tepki aldı.)
13. The chef attempted to create a new recipe, but it didn’t turn out to be very popular. (Şef yeni bir tarif yaratmaya çalıştı, ama çok popüler olmadı.)
14. She attempted to start her own business, but didn’t have enough funding. (Kendi işini kurmaya çalıştı, ama yeterli finansmanı yoktu.)
15. He attempted to break the world record for the longest time holding a plank position, and succeeded. (En uzun plank pozisyonunu tutma dünya rekorunu kırmaya çalıştı ve başardı.)
16. The team attempted to come up with a solution to the problem, but couldn’t agree on anything. (Takım soruna bir çözüm bulmaya çalıştı, ama hiçbir şey

17. She attempted to mend her relationship with her sister, but it was difficult after years of fighting. (Kız kardeşiyle ilişkisini düzeltmeye çalıştı, ama yıllarca süren kavgalardan sonra zordu.)
18. He attempted to teach his dog a new trick, but it took several tries before the dog finally got it. (Köpeğine yeni bir numara öğretmeye çalıştı, ama köpek sonunda anlaması için birkaç deneme gerektirdi.)
19. The company attempted to reduce its carbon footprint by implementing eco-friendly practices. (Şirket, çevre dostu uygulamaları hayata geçirerek karbon ayak izini azaltmaya çalıştı.)
20. She attempted to write a novel, but struggled with writer’s block. (Roman yazmaya çalıştı, ama yazar bloğuyla mücadele etti.)

(Highlighted sentences are written in blue and bold for emphasis.)