Atrocity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Atrocity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Atrocity (Nefret verici eylem, canice hareket)

Atrocity kelimesi, özellikle savaş, terör, soykırım ve diğer acımasız eylemleri tanımlamak için kullanılır. İşte atrocity kelimesini kullanarak örnek cümleler:

1. The atrocity committed by the soldiers left a permanent scar on the villagers’ hearts. (Askerlerin işlediği canice hareket, köylülerin kalplerinde kalıcı bir iz bıraktı.)
2. The world was shocked by the atrocity of the terrorist attack. (Dünya, terör saldırısının nefret verici eyleminden şok oldu.)
3. The atrocity of the massacre was beyond words. (Katliamın nefret verici eylemi, sözlerle tarif edilemez.)
4. The atrocity of slavery is a dark stain on human history. (Köleliğin nefret verici eylemi, insan tarihinde karanlık bir lekedir.)
5. The atrocity of the bombing killed innocent civilians. (Bombalamanın nefret verici eylemi, masum sivilleri öldürdü.)
6. The atrocity of the torture was unbearable to watch. (İşkencenin nefret verici eylemi izlemesi dayanılmazdı.)
7. The atrocity of the war left the city in ruins. (Savaşın nefret verici eylemi, şehri harap halde bıraktı.)
8. The atrocity of the genocide cannot be forgotten. (Soykırımın nefret verici eylemi unutulamaz.)
9. The atrocity of the crime scene was horrific. (Suç mahallinin nefret verici eylemi korkunçtu.)
10. The atrocity of the act of terrorism was condemned by the international community. (Terörizmin nefret verici eylemi, uluslararası toplum tarafından kınandı.)
11. The atrocity of the murder shocked the entire town. (Cinayetin nefret verici eylemi, bütün kasabayı şok etti.)
12. The atrocity of the human rights violation cannot be ignored. (İnsan hakları ihlalinin nefret verici eylemi göz ardı edilemez.)
13. The atrocity of the hate crime was met with outrage. (Nefret suçunun nefret verici eylemi öfkeyle karşılandı.)
14. The atrocity of the war crimes must be punished. (Savaş suçlarının nefret verici eylemi cezalandırılmalıdır.)
15. The atrocity of the animal cruelty cannot be tolerated. (Hayvan zulmünün nefret verici eylemi tolere edilemez.)
16. The atrocity of the child abuse must be stopped. (Çocuk istismarının nefret verici eylemi durdurulmalıdır.)
17. The atrocity of the domestic violence must be taken seriously. (Aile içi şiddetin nefret verici eylemi ciddiye alınmalıdır.)
18. The atrocity of the racism needs to be erad

icated. (Irkçılığın nefret verici eylemi yok edilmelidir.)
19. The atrocity of the political repression cannot be justified. (Politik baskının nefret verici eylemi haklı gösterilemez.)

20. The atrocity of the environmental destruction must be prevented. (Çevresel yıkımın nefret verici eylemi önlenebilmelidir.)