Atmospheric İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Atmospheric İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Atmospheric Nedir?

Atmospheric kelimesi, atmosfer veya atmosfere ait olan anlamına gelir. Atmosfer, Dünya’nın yüzeyi ile uzay arasındaki gaz tabakasıdır.

Aşağıda, atmospheric kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. The atmospheric pressure is dropping rapidly. (Atmosferik basınç hızla düşüyor.)
  2. The city skyline looked stunning against the atmospheric sunset. (Şehir silueti, atmosferik güneş batışı karşısında harika görünüyordu.)
  3. The museum’s atmospheric lighting set the perfect mood for the art exhibit. (Müzenin atmosferik aydınlatması, sanat sergisi için mükemmel bir atmosfer oluşturdu.)
  4. The atmospheric composition of Mars is very different from Earth’s. (Mars’ın atmosferik bileşimi, Dünya’nınkinden çok farklıdır.)
  5. The atmospheric sound effects in the movie made it even more thrilling. (Filmin atmosferik ses efektleri daha da heyecanlı hale getirdi.)
  6. The scientists are studying atmospheric phenomena like hurricanes and tornadoes. (Bilim adamları, kasırgalar ve tornadolar gibi atmosferik olayları inceliyorlar.)
  7. The atmospheric conditions on the mountain peak were treacherous. (Dağın zirvesindeki atmosferik koşullar tehlikeliydi.)
  8. The artist’s paintings captured the atmospheric beauty of the landscape. (Sanatçının resimleri, manzaranın atmosferik güzelliğini yakaladı.)
  9. The atmospheric layers of the Earth protect us from harmful radiation. (Dünya’nın atmosferik katmanları, bizi zararlı radyasyondan korur.)
  10. The stormy weather created an atmospheric backdrop for the dramatic scene. (Fırtınalı hava, dramatik sahne için atmosferik bir arka plan oluşturdu.)
  11. The atmospheric concentration of carbon dioxide is rising due to human activities. (Karbon dioksit atmosferik konsantrasyonu, insan faaliyetleri nedeniyle artıyor.)
  12. The historical buildings in the old town have a unique atmospheric charm. (Eski şehirdeki tarihi binaların benzersiz bir atmosferik cazibesi var.)
  1. The atmospheric pressure inside the airplane cabin is adjusted to make it comfortable for passengers. (Uçak kabinindeki atmosferik basınç, yolcular için rahat bir hale getirilir.)
  2. The atmospheric humidity made the heat feel even more oppressive. (Atmosferik nem, sıcaklığın daha da baskıcı hissedilmesine neden oldu.)
  3. The atmospheric effect of the fog made the bridge look like it disappeared into thin air. (Sis atmosferik etkisi, köprünün incecik havaya kaybolduğunu gösteriyordu.)
  4. The atmospheric sounds of the forest at night were both soothing and eerie. (Gece ormanın atmosferik sesleri hem yatıştırıcı hem de ürkütücüydü.)
  5. The atmospheric pressure at high altitudes can cause altitude sickness. (Yüksek irtifalardaki atmosferik basınç, yükseklik hastalığına neden olabilir.)
  6. The atmospheric conditions during the launch window are carefully monitored to ensure a safe liftoff. (Fırlatma penceresindeki atmosferik koşullar, güvenli bir kalkış için dikkatle izlenir.)
  7. The atmospheric haze gave the city a dreamy quality in the early morning light. (Erken sabah ışığında atmosferik sis, şehre rüya gibi bir kalite kazandırdı.)
  8. The atmospheric pressure cooker made cooking a quick and easy process. (Atmosferik basınçlı tencere, yemek pişirmeyi hızlı ve kolay bir süreç haline getirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.