At İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

At İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ile İlgili Cümleler

Ile: Eşlik eden, bir arada olan anlamına gelen bir edat.

Örnek Cümleler:

1. I will go to the park with my friends. (Arkadaşlarımla parka gideceğim.)
2. She always drinks her coffee with milk. (O her zaman kahvesine süt ile içer.)
3. The teacher will help you with your homework. (Öğretmen ödevinize yardım edecek.)
4. I traveled to Paris with my family last summer. (Geçen yaz ailemle Paris’e seyahat ettim.)
5. He learned to play the guitar with his brother’s help. (O, kardeşinin yardımıyla gitar çalmayı öğrendi.)
6. She went to the store with her baby. (O, bebeği ile birlikte mağazaya gitti.)
7. The dog likes to play with its ball. (Köpek topuyla oynamayı sever.)
8. I went to the gym with my trainer. (Antrenörümle spor salonuna gittim.)
9. She wrote her name with a pen. (O, adını kalemle yazdı.)
10. The kids played in the park with their toys. (Çocuklar oyuncakları ile parkta oynadılar.)
11. He cooked dinner with his wife. (Akşam yemeğini eşiyle birlikte pişirdi.)
12. She went to the movie theater with her friends. (O, arkadaşlarıyla sinemaya gitti.)
13. The boy climbed the tree with his dad’s help. (Oğlan, babasının yardımıyla ağaca tırmandı.)
14. I went to the beach with my cousins. (Kuzenlerimle birlikte plaja gittim.)
15. She learned to speak Spanish with a language app. (İspanyolca konuşmayı bir dil uygulamasıyla öğrendi.)
16. The cat likes to play with a string. (Kedi bir ip ile oynamayı sever.)
17. He walked to school with his sister. (Okula kız kardeşiyle yürüdü.)
18. She drew a picture with a pencil. (O, bir kalemle resim çizdi.)
19. The couple danced together with music. (Çift müzik eşliğinde birlikte dans etti.)
20. I read a book with a cup of tea. (Bir fincan çay eşliğinde kitap okudum.)

21. She traveled to Italy with her boyfriend. (O, erkek arkadaşıyla İtalya’ya seyahat etti.)
22. He likes to watch movies with his friends. (Arkadaşlarıyla film izlemeyi sever.)
23. She prepared for the exam with her study group. (O, çalışma grubuyla sınava hazırlandı.)
24. The child went to the zoo with his parents. (Çocuk, ebeveynleriyle hayvanat bahçesine gitti.)
25. He listened to music with his headphones. (Kulaklığıyla müzik dinledi.)
26. She wrote a letter with a pen and paper. (O, bir kalem ve kağıtla bir mektup yazdı.)
27. The group traveled to Europe with a tour guide. (Grup bir tur rehberi ile Avrupa’ya seyahat etti.)
28. He went to the museum with his class. (Sınıfıyla birlikte müzeye gitti.)
29. She cooked dinner with her mother’s recipe. (Akşam yemeğini annesinin tarifiyle pişirdi.)
30. The team won the championship with teamwork. (Takım işbirliğiyle şampiyonluğu kazandı.)