At A Fraction Of The Cost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

At A Fraction Of The Cost İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

At A Fraction Of The Cost

At A Fraction Of The Cost kelimesi, Türkçe anlamı “maliyetin bir kesri kadar” olan bir deyimdir. Bir şeyin normal maliyetinin çok daha düşük bir fiyata satın alındığını ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. At a fraction of the cost, I found a dress that looks just like the expensive designer one. (Maliyetin bir kesri kadar, pahalı tasarımcı elbisesine benzeyen bir elbise buldum.)
2. He was able to travel at a fraction of the cost by using a budget airline. (Bir bütçe havayolu kullanarak maliyetin bir kesri kadar seyahat edebildi.)
3. You can get the same quality product at a fraction of the cost by shopping around. (Çevrenizde dolaşarak aynı kalitede ürünü maliyetin bir kesri kadar alabilirsiniz.)
4. The company was able to complete the project at a fraction of the cost by outsourcing some of the work. (Şirket, bazı işleri dış kaynak kullanarak maliyetin bir kesri kadar tamamlayabildi.)
5. The refurbished computer was sold at a fraction of the cost of a brand new one. (Yenilenmiş bilgisayar, tamamen yeni bir bilgisayarın maliyetinin bir kesri kadar satıldı.)
6. The company was able to expand at a fraction of the cost by using virtual office spaces. (Sanal ofis alanlarını kullanarak şirket maliyetin bir kesri kadar genişleyebildi.)
7. He found a great deal on a used car at a fraction of the cost of a new one. (Yeni bir arabanın maliyetinin bir kesri kadar kullanılmış bir araba için harika bir anlaşma buldu.)
8. You can get the same functionality at a fraction of the cost by using open-source software. (Açık kaynaklı yazılım kullanarak aynı işlevselliği maliyetin bir kesri kadar elde edebilirsiniz.)
9. The company was able to upgrade its equipment at a fraction of the cost by buying refurbished items. (Yenilenmiş eşyaları satın alarak şirket ekipmanlarını maliyetin bir kesri kadar yükseltebildi.)
10. The homeowner was able to renovate his kitchen at a fraction of the cost by doing some of the work himself. (Ev sahibi, bazı işleri kendisi yaparak mutfağını maliyetin bir kesri kadar yenileyebildi.)
11. The student was able to learn a new language at a fraction of the costby using online resources instead of paying for expensive language classes. (Öğrenci, pahalı dil kurslarına para ödemek yerine çevrimiçi kaynakları kullanarak yeni bir dil öğrenebildi.)
12. The company was able to hire a talented intern at a fraction of the cost of hiring a full-time employee. (Tam zamanlı bir çalışanı işe almanın maliyetinin bir kesri kadar yetenekli bir stajyeri işe alabildiler.)
13. The small business was able to advertise at a fraction of the cost by using social media marketing. (Sosyal medya pazarlaması kullanarak küçük işletme reklamını maliyetin bir kesri kadar yapabildi.)
14. The company was able to save money at a fraction of the cost by switching to energy-efficient lighting. (Enerji verimli aydınlatmaya geçerek şirket maliyetin bir kesri kadar tasarruf edebildi.)
15. The company was able to get professional consulting services at a fraction of the cost by hiring a freelance consultant. (Serbest danışmanı işe alarak, profesyonel danışmanlık hizmetlerini maliyetin bir kesri kadar elde edebildiler.)
16. The company was able to build a website at a fraction of the cost by using website builders instead of hiring a web developer. (Web geliştiricisi işe almak yerine web sitesi oluşturucularını kullanarak şirket, web sitesini maliyetin bir kesri kadar inşa edebildi.)
17. The homeowner was able to repair his roof at a fraction of the cost by doing the work himself. (Ev sahibi, işleri kendisi yaparak çatısını maliyetin bir kesri kadar onarabildi.)
18. The company was able to create a professional-looking logo at a fraction of the cost by using online logo makers. (Çevrimiçi logo yapıcıları kullanarak, şirket maliyetin bir kesri kadar profesyonel görünümlü bir logo oluşturabildi.)
19. The student was able to buy textbooks at a fraction of the cost by buying used books or renting them. (Kullanılmış kitaplar veya kiralamak suretiyle öğrenci, ders kitaplarını maliyetin bir kesri kadar satın alabildi.)