Assemblage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assemblage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assemblage

Assemblage, birden fazla farklı materyallerin bir araya getirilerek oluşturulan sanatsal veya dekoratif bir yapıdır.

1. The artist created an assemblage by combining pieces of metal and wood. (Sanatçı, metal ve ahşap parçalarını birleştirerek bir assemblage yarattı.)
2. The museum displayed an assemblage of modern sculptures. (Müze, modern heykellerden oluşan bir assemblage sergiledi.)
3. The assemblage of colorful stones on the necklace was stunning. (Kolyedeki renkli taşların assemblage’i büyüleyiciydi.)
4. The assemblage of different fabrics on the dress created a unique texture. (Elbisedeki farklı kumaşların assemblage’i benzersiz bir dokuya sahipti.)
5. The assemblage of antique furniture in the room gave it a vintage feel. (Odadaki antika mobilyaların assemblage’i odaya eski moda bir his verdi.)
6. The artist used assemblage to create a unique sculpture. (Sanatçı benzersiz bir heykel yaratmak için assemblage kullandı.)
7. The assemblage of colorful tiles on the wall created a beautiful mosaic. (Duvarın üzerindeki renkli karo assemblage’i güzel bir mozaik oluşturdu.)
8. The assemblage of different flavors in the dish made it very tasty. (Yemekteki farklı tatların assemblage’i onu çok lezzetli yaptı.)
9. The assemblage of different musical instruments created a unique sound. (Farklı müzik aletlerinin assemblage’i benzersiz bir ses oluşturdu.)
10. The artist used assemblage to express his feelings about society. (Sanatçı, toplum hakkındaki duygularını ifade etmek için assemblage kullandı.)
11. The assemblage of different flowers in the vase created a beautiful arrangement. (Vazodaki farklı çiçeklerin assemblage’i güzel bir düzenleme oluşturdu.)
12. The assemblage of different colors on the painting created a vibrant image. (Tablodaki farklı renklerin assemblage’i canlı bir görüntü oluşturdu.)
13. The assemblage of different spices in the dish created a unique flavor. (Yemekteki farklı baharatların assemblage’i benzersiz bir tat oluşturdu.)
14. The assemblage of different materials on the sculpture created a unique texture. (Heykeldeki farklı malzemelerin assemblage’i benzersiz bir dokuya sahipti.)
15. The assemblage of different patterns on the quilt created a beautiful design. (Yorganın üzerindeki farklı desenlerin assemblage’i güzel bir tasarım oluşturdu.)
16. The artist used assemblage to create a political statement. (Sanatçı, politik bir mesaj iletmek için assemblage kullandı.)
17. The assemblage of different shapes in the sculpture created a dynamic composition. (Heykeldeki farklı şekillerin assemblage’i dinamik bir kompoz

18. The assemblage of different textures in the painting created a tactile experience. (Tablodaki farklı dokuların assemblage’i dokunsal bir deneyim oluşturdu.)
19. The assemblage of different materials on the jewelry gave it a unique style. (Takıdaki farklı malzemelerin assemblage’i ona benzersiz bir tarz kazandırdı.)
20. The artist used assemblage to challenge traditional art forms. (Sanatçı, geleneksel sanat formlarına meydan okumak için assemblage kullandı.)