Assault İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Assault
Assault, saldırı veya saldırı girişiminde bulunmak anlamına gelir. Bu terim genellikle fiziksel şiddet içeren eylemler için kullanılır.
Örnek cümleler:
- He was charged with assault after hitting a man in the face. (Yüzüne vurduktan sonra adamla saldırı suçundan suçlandı.)
- The victim suffered serious injuries in the assault. (Kurban saldırıda ciddi yaralar aldı.)
- She was afraid to leave her house after the assault. (Saldırıdan sonra evinden çıkmaktan korkuyordu.)
- The police arrested the suspect for assault. (Polis, saldırı suçundan şüpheliyi tutukladı.)
- The assault occurred in broad daylight. (Saldırı açık gün ışığında gerçekleşti.)
- The victim filed a report of assault with the police. (Kurban, polise saldırı raporu verdi.)
- The accused pleaded guilty to assault. (Sanık saldırıyı kabul etti.)
- The assault left the victim traumatized. (Saldırı, kurbanda travmaya neden oldu.)
- He was sentenced to three years in prison for assault. (Saldırı suçundan üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
- The witness saw the entire assault take place. (Tanık, tüm saldırının gerçekleştiğini gördü.)
- The victim’s family is seeking justice for the assault. (Kurbanın ailesi saldırı için adalet arıyor.)
- The attacker used a weapon during the assault. (Saldırı sırasında saldırgan bir silah kullandı.)
- The assault was caught on video surveillance. (Saldırı güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.)
- The victim’s injuries were consistent with an assault. (Kurbanın yaraları bir saldırıyla uyumluydu.)
- The assault resulted in a lengthy court case. (Saldırı uzun süren bir mahkeme davasına neden oldu.)
- The perpetrator of the assault was a stranger to the victim. (Saldırının faili kurban için bir yabancıydı.)
- The assault took place in a parking lot. (Saldırı otoparkta gerçekleşti.)
- The victim was rushed to the hospital after the assault. (Kurban saldırıdan sonra hızla hastaneye götürüldü.)
- The accused denied any involvement in the assault. (Sanık, saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını iddia etti.)
- The assault was a random act of violence. (Saldırı rastgele şiddet eylemiydi.)
- The assault left the victim with a broken nose. (Saldırı sonucu kurbanın burnu kırıldı.)
- The suspect was released on bail after being charged with assault. (Şüpheli saldırı suçundan tutuklandıktan sonra kefaletle serbest bırakıldı.)
- The victim was able to identify the assailant in a lineup. (Kurban, şüphelilerin yer aldığı bir sıra hizasında saldırganı tanımlayabildi.)
- The assault was premeditated and planned. (Saldırı önceden planlanmış ve tasarlanmıştı.)
- The victim was too scared to testify against her attacker in court. (Kurban, mahkemede saldırganına karşı tanıklık etmekten çok korkuyordu.)
- The assault happened at a bar during a fight. (Saldırı bir kavganın yaşandığı bir barda gerçekleşti.)
- The victim suffered emotional trauma as a result of the assault. (Kurban, saldırı sonucu duygusal travmalar yaşadı.)
- The assault was committed by a group of teenagers. (Saldırı, bir grup genç tarafından işlendi.)
- The victim’s family hired a lawyer to pursue charges for the assault. (Kurbanın ailesi, saldırı suçlamalarını takip etmek için bir avukat tuttu.)
- The accused claimed self-defense in the assault. (Sanık saldırıda kendini savunduğunu iddia etti.)
Hemen Yorum Yaz