Aside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aside İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aside

Aside, “bir yana” veya “bir kenara” anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Konuşma veya yazıda, ana fikirden biraz saparak, bir düşünce veya duygunun ifadesini içeren kısa bir cümle ya da pasaj olarak da kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. Aside from his busy work schedule, John likes to go hiking on the weekends. (John, meşgul iş programından bir yana, hafta sonları yürüyüş yapmayı sever.)
2. I couldn’t hear what he was saying because he whispered it aside. (Neyin söylendiğini duyamadım çünkü adam fısıldadı bir yana.)
3. Aside from being a great athlete, she’s also an excellent student. (Harika bir sporcu bir yana, aynı zamanda mükemmel bir öğrenci de.)
4. Aside from the occasional argument, they have a great relationship. (Ara sıra tartışmalar bir yana, harika bir ilişkileri var.)
5. The actor delivered his aside to the audience with a wink. (Aktör, göz kırparak seyirciye bir yana bir cümle söyledi.)
6. Aside from the bad weather, the trip was a success. (Kötü hava bir yana, gezi başarılı geçti.)
7. He mentioned aside that he was going to quit his job soon. (Yakında işinden ayrılacağını bir yana belirtti.)
8. Aside from the noise, the party was a lot of fun. (Gürültü bir yana, parti çok eğlenceliydi.)
9. She smiled aside at her friend, knowing they were thinking the same thing. (Aynı şeyi düşündüklerini bilerek arkadaşına gülümsedi bir yana.)
10. Aside from the occasional typo, the article was well-written. (Ara sıra yapılan yazım hatası bir yana, makale iyi yazılmıştı.)
11. The teacher said aside to the student that she was proud of him. (Öğretmen öğrenciye gurur duyduğunu bir yana söyledi.)
12. Aside from the fact that it was expensive, the hotel was very luxurious. (Pahalı olması bir yana, otel çok lüks.)
13. He made a quick aside before returning to the main topic of conversation. (Ana konuya geri dönmek için hızlıca bir yana bir şey söyledi.)
14. Aside

14. Aside from her busy schedule, she still manages to make time for her hobbies. (Meşgul programından bir yana, hala hobilerine zaman ayırmayı başarıyor.)
15. He paused aside from his speech to take a drink of water. (Konuşmasından bir yana bir su içmek için durakladı.)
16. Aside from a few minor issues, the project was a success. (Birkaç küçük sorun bir yana, proje başarılı oldu.)
17. The movie’s protagonist often speaks aside to the audience to share his thoughts. (Filmin baş kahramanı sık sık düşüncelerini paylaşmak için seyirciye bir yana konuşur.)
18. Aside from the fact that it was a bit cold, the beach was beautiful. (Biraz soğuk olması bir yana, plaj güzeldi.)
19. She made an aside to herself, wondering if she had left the oven on. (Kendine bir yana söyleyerek, fırını açık unuttuğunu düşündü.)
20. Aside from the traffic, the drive was enjoyable. (Trafik bir yana, sürüş keyifliydi.)